UNESCO, Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü'nü tüm Filistinli gazetecilere verdi: Biden 'Çok fazla Filistinli gazeteci öldürüldü' dedi

UNESCO, Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü'nü tüm Filistinli gazetecilere verdi: Biden 'Çok fazla Filistinli gazeteci öldürüldü' dedi
UNESCO'nun Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü'nün tüm Filistinli gazetecilere verildiği açıklanırken, 'dünyanın ödenemez borcu' dile getirildi. İsrail'e koşulsuz destek veren ABD Başkanı, "Gazze'de çok fazla Filistinli gazeteci öldürüldü" diye hayıflandı.

Artı Gerçek - İsrail'in Gazze Savaşı'nın 210. gününde öldürülen Filistinli sivillerin sayısı 34 bin 662'ye, yaralanan Filistinlilerin sayısı 77 bin 867'e ulaşır ve 10 bin Filistinlinin daha kayıp olduğu belirtilirken, canları pahasına Gazze'deki gerçeği insanlığa ulaştıran Filistinli gazeteciler için Dünya Basın Özgürlüğü gününde 'saygı duruşunda' bulunuldu. Gazze'de soykırımla suçlanan İsrail'e koşulsuz destek veren ABD Başkanı Joe Biden bile Filistinli gazetecileri anmak zorunda kalırken, Birleşmiş Milletler (BM), Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü'nü tüm Filistinli gazetecilere verdiğini duyurdu.

BİDEN: NEDENİ GAZZE'DEKİ SAVAŞ

Biden, "Gazetecilik dünyanın hiçbir yerinde suç olmamalıdır. Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde, dünyanın dört bir yanındaki gazetecilerin ve medya çalışanlarının, gerçeğin peşinde her şeyi riske atarak gösterdikleri cesareti ve fedakarlığı onurlandırıyoruz" dediği açıklamasında şu vurguyu yaptı:

"2023, gazeteciler için yakın geçmişteki en ölümcül yıllardan biriydi. Bunun bir nedeni, büyük çoğunluğu Filistinli olmak üzere çok fazla gazetecinin öldürüldüğü Gazze'deki savaş."

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres de gazetecilerin işlerini yaparken hayatlarını riske attığını belirtilirken, "İsrail ordusunun Gazze'de öldürdüğü yüksek sayıdaki gazeteci sayısını dehşetle karşılıyorum" dedi.

EŞİ BENZERİ GÖRÜLMEDİ

Gazze'deki Hamas hükümetinin verilerine göre İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten beri Gazze'ye düzenlediği saldırılarda büyük çoğunluğu Filistinli olan en az 142 gazeteci öldürüldü, 70'i yaralandı ve onlarcası alıkonuldu. Gazetecilerin ailelerinden onlarca kişi de özellikle hedef alınarak öldürüldü.

İki dünya savaşı, Vietnam, Bosna, Irak, Afganistan, Ukrayna'daki savaşlarda ya da dünya üzerinde herhangi bir yerde bu kadar kısa sürede bu kadar yüksek sayıda basın mensubunun öldürülmesine daha önce tanık olunmadı.

'KARANLIK VE UMUTSUZLUK ZAMANLARINDA'

Nitekim BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü'nün (UNESCO) 1997'den beri verdiği Guillermo Cano Dünya Basın Özgürlüğü Ödülü'ne Gazze'de İsrail'in savaş suçlarını kayıt altına alarak duyuran Filistinli gazeteciler layık görüldü

2-4 Mayıs'ta Şili başkenti Santiago'da düzenlenen Dünya Basın Özgürlüğü Konferansı kapsamında uluslararası medya profesyonellerinden oluşan jürinin kararını aktaran açıklamada, Jüri Başkanı Mauricio Weibel, "karanlık ve umutsuzluk zamanlarında Gazze'deki krizi böyle dramatik şartlarda takip eden Filistinli gazetecilerle güçlü dayanışma ve takdir mesajını paylaşmak istediklerini" belirtti.

"İnsanlık olarak gazetecilerin cesaretine ve ifade özgürlüğüne bağlılıklarına büyük borcumuz var" diyen Weibel, Al Jazeera'ya demecinde de "Dünyanın Filistinli gazetecilere muazzam borcu olduğunu" dile getirdi.

Özellikle tehlike altındayken basın özgürlüğünün savunulmasına katkı sağlayan gazetecilere verilen ödül, adını uyuşturucu baronlarına yönelik eleştirileriyle bilinen ve 1986'da Bogota'da suikasta kurban giden Kolombiyalı gazeteci Guillermo Cano Isaza'dan alıyor.

'İSRAİL, GAZZE'DE GAZETECİLERİ ÖLDÜREREK SUSTURUYOR'

ABD merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ) de Gazze'de öldürülen gazeteci sayısını "emsalsiz" diye niteleyerek, bunun komitenin kurulduğu 1992'den beri gazeteciler için en kanlı savaş olduğunu belirtti.

Brüksel merkezli Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) Başkanı Dominique Pradalie, bu emsalsizliğin, İsrail'in Gazze'de gazetecileri "susturmaya" kararlı olduğunu gösterdiğini belirtti. Gazetecilere karşı işlenen suçlar cezasız kalmamalı" diyen Pradalie, başta BM üzere uluslararası topluma gazetecileri koruyacak uluslararası bağlayıcı bir belgeye imza atma çağrısında bulundu.

'GAZZE'DEN DÜNYAYA HABER VEREN TEK KAYNAK'

Gazze'de gazetecilerin yanısıra "basın özgürlüğünün de öldürüldüğü" belirtilen açıklamada şu vurgu yapıldı: "Yerel gazeteciler, büyük can kayıpları vermelerine ve yaralanmalarına rağmen dünyanın gözü kulağı, Gazze'den dünyaya haber veren tek kaynak haline geldi."

'ULUSLARARASI GAZETECİLER GAZZE'YE GİREBİLMELİ'

IFJ Genel Sekreteri Anthony Bellanger, Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde İsrail'i gazetecileri hedef almayı ve basın özgürlüğünü ihlal etmeyi durdurmaya çağırarak şu vurguyu yaptı:

"Gazze'de devam eden savaşa sadece yerel değil, uluslararası gazetecilerin de tanıklık etmesi ve belgelemesi küresel kamuyu ilgilendiren bir konudur. Bölgeye giriş yasağının uzatılması, dünyanın Gazze'deki olayların gerçek resmini görmesini engellemek anlamına geliyor ve kasıtlı olarak basın özgürlüğünü ihlal ediyor."

'GAZZE'DEKİ KORKUNÇ DURUM HAKKINDA KARANLIKTA KALIRDIK'

Güney Afrika merkezli yoksulluk ve adaletsizlikle mücadele örgütü ActionAid'in Filistin Koordinatörü Riham Jafari de şunları söyledi:

"İnanılmaz derecede tehlikeli ve zorlu koşullar altında çalışan Filistinli gazetecilerin kahramanlığı ve cesareti olmasaydı, dünya Gazze'deki korkunç durum hakkında neredeyse tamamen karanlıkta kalacaktı."

“Bu kadar çok gazetecinin öldürülmesi, diğerlerinin (hem Gazze'de hem de Batı Şeria'da) yetkililerin keyfi gözaltıları ve tacizleriyle karşı karşıya kalması dehşet verici. Gazetecilik suç değildir." (Dış Haberler)

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar