Prof. Dr. Veysel Ulusoy'dan paket eleştirisi: Özü itibarıyla fason reform bu

Prof. Dr. Veysel Ulusoy'dan paket eleştirisi: Özü itibarıyla fason reform bu
Ulusoy, yazısında 'Düz bir şekilde şunu yapacağız, bunu düzelteceğiz, her üç ayda bir toplanıp değerlendireceğiz tarzında cümleler reform kapsamında yer alamaz' dedi.

Geçen hafta cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan Ekonomi Reform Paketi'nin içeriğine yönelik eleştiriler sürüyor. 

Bir reform paketinde neler olması gerektiğini sıralayan Prof. Dr. Veysel Ulusoy, "Düz bir şekilde "şunu yapacağız, bunu düzelteceğiz, her üç ayda bir toplanıp değerlendireceğiz" tarzında cümleler reform kapsamında yer alamaz..." dedi.

Ulusoy, "Vergi muafiyeti getirdik demek, Türkiye ürün uzayı grafiği sunmak, israfı azaltacağız misali söylemler geliştirmek, zaten var olan kurum ve kuruluşları tekrar kuruyoruz diye vurgu yapmak değildir reform. Özü itibarıyla fason reform bu" ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Veysel Ulusoy'un Cumhuriyet gazetesinde yer alan köşe yazısındaki değerlendirmeleri şöyle:

"Sayısını unuttuk.

Hatta reform mu, plan mı, proje mi yoksa program mı diye sormaya bile gerek duymadık. Zaten ayrımını da yapamadık.

Ortalama her ay bunlardan biri açıklandığı için hepsini aynı kefeye koyduk ve üzerinde kafa yormadık.

Kes-yapıştır kolaycılığı öyle açık ki cümleler aynı, vurgu aynı, verilmek istenen (sahte) coşku aynı, slogan aynı...

Ama tutmuyor, heyecan uyandırmıyor zira değişim veya umut yaratmıyor.

Yaratmaz da...

Niye yaratmayacağını sonuçlarıyla açıklayalım isterseniz. 

İlk yanlış karşımıza isimle geldi: Ekonomi Reformları Tanıtım Toplantısı. Her yönüyle yanlış bir başlık bu.

Açıklanan ekonomik karar ya da programlarda hiçbir zaman tanıtım diye bir yaklaşım yoktur. Alınan karar ile bunların zaman ve hedef planlaması kapsamında bir iş süreci vardır. İçinde detay, karşılaştırmalı analiz, modelleme ve en önemlisi de sağlama dediğimiz test aşaması vardır.

Düz bir şekilde "şunu yapacağız, bunu düzelteceğiz, her üç ayda bir toplanıp değerlendireceğiz" tarzında cümleler reform kapsamında yer alamaz...

Olmazları daha çok sıralayabiliriz ama gelin olması gerekenleri yazalım biz. Reform bir anlamıyla bozulan yapının onarılması, eski haline getirilmesi, emin ve planlı adımlarla daha ileri seviyeye çıkarılmasıdır. Dahası ayrıntılı açıklama ile halka yani verginin kaynağına sunulması hem de ana ve ara başlıklarla...

Neler mi bu olması gerekenler? 

Sıralayalım.

İlk önce reformun kriz dönemlerinde mi yoksa normal zamanlarda mı yapıldığının analizi ve hemen arkasından da başlık ve iyileştirmenin ana kaynakları sunulur. En başta topluma doğrudan dokunan, emek piyasasının dengesini oluşturan ücret ve istihdamın yeniden yapılandırılması ile uygulanması gereken adımlar açıklanır. Hem de öyle böyle değil, reformun en az yarısı bu piyasaya özgü olur, çünkü krizden çıkışın anahtarı olan tüketim harcamalarıyla onun tamamlayıcısı olan gelir vardır içinde. 

Sermaye piyasasını etkileyen rekabet politikası ile tarım politikasının eşanlı yaklaşımı bunu takip eder. Burada, üretim faktörleri ile diğer girdilerin en uygun dağılımı için gereken yapısal değişim tartışılır ve çözümler ortaya konur. Tarım ve hayvancılığın tekrar ayağa kaldırılması için ne olduğu belirsiz sözleşmeli tarım değil de devlet-köylü ortaklığına dayalı modelin (DEKİM) nasıl uygulanacağı vurgulanır ve köylünün finans-kapital kıskacından nasıl çıkarılacağının yöntemleri ortaya konur.

Harcamalardaki şeffaflık ve verginin tabana yayılması birlikteliği, kamu hizmetlerindeki kalite ve kamu üretim gücünün nasıl planlandığı anlatılır.

Başarısızlığın en derinden yaşandığı eğitim alanında siyasetten arındırılmış, yapısal dönüşümün yolları sıralanır, üniversitelerdeki eğitimin gittikçe kalitesizleşen içeriği ve süreci irdelenir.

En önemlisi de Devlet Planlama Teşkilatı ile (TÜİK değil de) Devlet İstatistik Enstitüsü’nün ortak yapılanması ele alınır... Veri sağlığı konusundaki kabul edilmiş sorunların nasıl çözüleceği teker teker anlatılır ve çözüm yolları belirtilir. 

Yeni bir imalat sanayii yapılanmasının ve yeni politikalarla şekillenmesi vurgulanarak gıda sanayiinin enflasyon üzerindeki olumlu etkileri uygun bir şekilde raporlanır ve planlanır.

Önceki gün açıklandığı gibi yeniden kredi garanti fonu ile halkı borçlandırmak, devlet memurlarının iki maaştan fazla alamayacaklarını belirtmek, vergi muafiyeti getirdik demek, Türkiye ürün uzayı grafiği sunmak, israfı azaltacağız misali söylemler geliştirmek, zaten var olan kurum ve kuruluşları tekrar kuruyoruz diye vurgu yapmak değildir reform.

Özü itibarıyla fason reform bu."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar