Özak Tekstil işçileri Meclis'ten seslendi: 'Ürettiğimiz servetten küçük bir pay istedik, camiden bile attılar'

45 gündür direnişlerini sürdüren ÖZAK işçileri bu kez Meclis'ten seslendi, haklarına alana kadar mücadeleye devam edeceklerini söyledi. Artı Gerçek'e yaşadıklarını anlatan işçiler "Ürettiğimiz servetten küçük bir pay istedik, camiden bile attılar" dedi.

Seda TAŞKIN


ANKARA - Urfa'da Öz İplik-İş’ten istifa ederek BİRTEK-SEN’e geçtikleri için işten atılan Özak Tekstil işçileri, 45'inci gününde direnişlerini Maclis'e taşıdı. Baskı, tehdit ve işçi kıyımına karşı sendika seçme hakları için direnen Özak işçileri bugün bir kez daha seslerini duyurmak için Emek Partisi Antep Milletvekili Sevda Karaca ile birlikte Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Özak işçileri daha sonra CHP Sözcüsü Gökhan Günaydın ile bir görüştü. Görüşmenin iyi geçtiğini belirten işçiler daha sonra TİP Milletvekili Erkan Baş ve DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ile bir araya gelecek. İşçiler Çalışma Bakanlığı’ndan da randevu istedi ancak bakanlık henüz bir yanıt vermedi.

'ÖZAK İŞÇİSİ KÖLELİK KOŞULLARINI KABUL ETMEYECEK'

EMEP Partisi Antep Milletvekili Sevda Karaca, bugün Meclis’te gerçekleştirdiği basın toplantısında kürsüyü Özak Tekstil işçilerine bıraktı. İşçiler meclisten Çalışma Bakanı ve İçişlerine Bakanına seslendiler. Özak işçileri yaptıkları açıklamada yaşadıkları baskı ve müdahaleleri dile getirdi. Meclis kürsüsünden seslenen işçiler, “Özak işçileri ve Özak işçilerinin mücadelesini takip eden milyonlarca işçi; bu kölelik koşullarını kabul etmeyecek. Biz sadece Özak’ta değil bütün bölgede ve Türkiye’de, işçi sınıfının bu kölelik ve sömürü dayatmasına boyun eğmeyecek ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu ülkede işçi sınıfı var, işçiler var. Bu ülkenin harcında her taşında emeği, alın teri olan işçi sınıfı bu ülkenin gerçek sahibi. Biz bu devleti patronların devleti olarak suç işleme özgürlüğü olan bir devlet olarak yönetmelerine izin vermeyeceğiz. İşçilerin emeğine alın terine haklarına ve ülkesine sahip çıkacağız” açıklamasında bulundu.

2.jpg

'158 İŞÇİ DEFALARCA GÖZALTINA ALINDI'

Mecliste yaptıkları basın toplantısının ardından BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, Özak tekstil işçisi Mehmet Koca ve Emek Partisi milletvekili Sevda Karaca Artı Gerçek’e konuştu.

BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen, Özak işçilerinin 45 gündür direnişte oldukların hatırlatarak, “Haklarını arayan işçilerin, iş yerindeki kölelik koşullarına, patronların baskılarına karşı hak ararken, nelerle karşılaşabileceğinin en çarpıcı görüntüleri yaşandı” dedi. Direnişin başından itibaren, valiliğin engeli ve kolluk kuvvetinin çok sert müdahalesine maruz kaldıklarını belirten Türkmen, bu süreç içinde 158 işçinin defalarca kez gözaltına alındığı belirtti. Türkmen, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'DEVLETİN BÜTÜN GÜÇLERİNİ KARŞIMIZDA GÖRDÜK'

“Gelinen aşamada işçilerin direnişi birkaç haftadır organizenin dışına itildi. Bununla da yetinmediler, iş mahkemesinden fabrika çevresinde eylem yasağı kararı çıkardılar. Özak işçileri direnişinde bir tarafta baskıya maruz kalan işçiler var diğer tarafta patronla iş birliği yapan bir sarı sendika var. İşçiler bu sarı sendikadan ayrılarak haklarını savunacak bir sendikaya üye olmak istediler ve bu anayasa hakkımız olmasına rağmen bu hakları kullandıklarında önce patronun baskısı ve işten çıkarmalar yaşadılar. Daha sonra devletin bütün güçlerini karşımızda gördük.”

turmen.jpg
BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen

'TALEPLER KABUL EDİLENE KADAR MÜCADELE SÜRECEK'

"Urfa’daki bütün sermaye güçleri ve devleti temsil eden bütün güçler Özak işçilerinin karşısına dikilmiş durumdalar. Özak işçileri sadece patrona ve kötü koşullara karşı mücadele etmiyor, bu mücadeleye giriştiklerinde devletin bütün güçlerini karşısında gördüler. Bu da bize özellikle Urfa ve bölge illerinde işçileri ucuz köle olarak gördüklerini gösteriyor”

'SIĞINDIMIZ CAMİ KAPATILDI'

Fabrika önünde yaptıkları eylem sırasında kolluk güçlerinin müdahalesi nedeniyle sığındıkları caminin bile kendilerine kapatıldığını belirten Türkmen, o gün yaşananları şöyle anlattı:

“Olayın yaşandığı gün fabrika önünde yaptığımız eylem kolluk güçleri tarafından engellendi ve bizleri organize sanayinin bulunduğu tarafa doğru sürdüler. İşçiler de bunun üzerine camiye sığındı. Bu camiyi zaten işçiler namaz kılmak için kullanıyordu. Bizi o gün camiye almadılar. Caminin işçilere kapatılmasının gerekçesini sorduğumuzda ise ‘müftülük kararı” denildi. Daha sonra işçilerin ve kamuoyunun tepkisi üzerine yeniden camiyi bize açmak durumunda kaldılar.”

'MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ'

Patronaların işçilerin ağır koşullarda çalışmaya devam ettiği bir çalışma düzeni istediğini söyleyen Türkmen, “Bizim BİRTEK-SEN gibi mücadeleci bir sendikada örgütlenmesi bu proje için bir tehlike olarak görülüyor. Biz bu mesajı aldık; sonuç almamız zor olacak ama bu kölelik düzenine mahkum edilmek istemine karşı daha büyük bir örgütlenmeye ihtiyaç var. Özak işçilerinin talepleri kabul edilene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz” dedi.

ÖZAK İŞÇİSİ KOCA: ÜRETTİĞİMİZ SERVETTEN KÜÇÜK BİR PAY İSTEDİK

Sendika talebine karşı 12 yıldır çalıştığı iş yerinden atılan Mehmet Koca da hem kendileri hem de bölgede çalışan bütün işçilerin sesi olmak için Ankara’ya geldiklerini söyledi. Seslerini duymak isteyen bütün partilerle görüşmek istediklerini belirten Koca, “Sesimizin duyulması ve yaşadıklarımızı anlatmak isteriz” dedi. Sesini duyuramadıkları iktidar partisinin de bir umut seslerini duymasını istediklerini belirten Koca, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin ekonomik durumunu biliyoruz. İşçilerin tek istediği ekmeğini büyütmek ve anayasal hakkı olan sendikaya üye olmaktı. Bunu talep ettiğimizde bir sürü olaylara maruz kaldık. Bu emirleri verenler öncelikle keşke işçilerin sıkıntısını dinlemek olsaydı. İnsanlar zaten geçinebilseydi bu tür olaylarla karşı karşıya kalmazlardı. Bu hayat şartlarının ne kadar zor olduğunu herkes biliyor. Biz orada servet üretiyoruz ve ürettiğimiz servetten küçük bir parça istedik. Onlarda bize bunu vermemek için her türlü müdahaleyi önümüze diktiler.”

1.jpg
ÖZAK İşçisi Mehmet Koca

'BİZİ TERÖRİST İLAN EDENELER OLDU'

Verdikleri mücadele sürecinde bir çok baskıya maruz kaldıklarını belirten Koca, “Camiden atıldık, gözaltına alındık hatta bizi terörist bile ilan edenler oldu. Biz bir terör eyleminde bulunmadık, işçiler haklarını aradı. Hakkını arayan işçilere yapılmayan kalmadı. Biz geçinemiyoruz ve ekmeğimizin büyümesini istiyoruz. Herkesin şartları eşitlensin insanca yaşayalım istiyoruz. İşçiler orada haklarını arıyor, böyle de devam edecek. Haklarımızı alana kadar mücadele edeceğiz” dedi.

3.jpg

SEVDA KARACA: EĞER HAK VARSA İŞÇİ DE BUNDAN YARARLANACAK

Emek Partisi milletvekili Sevda Karaca da günlerdir işçilerle birlikte hem sahada hem de Melis’te işçilerin sesini duyurmaya çalışıyor. Artı Gerçek’e değerlendirmelerde bulunan Karaca, “45 gündür işçi arkadaşlarımız organize sanayi bölgesinde pek çok haksızlığa uğradılar. Bu haksızlık süreçlerinde haklarını korumakla yükümlü olan herkese seslerini ulaştırmak istediler” dedi. İşçilerin haklarını yükümlü olanların işçilerin sesini duymadığını söyleyen Karaca, şöyle konuştu:

“Biz Emek Partisi olarak elimizden geldiği kadar işçilerin yanında olduk ve mücadelelerini destekledik. Bugün de işçi arkadaşlarımız bu 45 gündür hiçbir taleplerine karşılık vermeyen bakanları bizzat kendi mekanlarında, TBMM’de seslerini duyurmak için buradalar. Bu çok önemli bir direniş. Bu süreçte emekçilerin kağıt üzerindeki haklarının bile, söz konusu patronların çıkarı olduğunda bir kalemde nasıl siliniverdiklerini gösteriyor.”

sevda-karaca.jpg
EMEP Antep Milletvekili Sevda Karaca

“Hatırlarsınız AKP iktidarı sendika seçme ve değiştirme hakkını darbe anayasası ile hesaplaşmanın noktalarından biri olarak işçilerin önüne sürmüştü” diyen Karaca, şöyle devam etti:

“Bugün geldiğimiz noktada darbe anayasasından bile korkunç koşullarda işçilerin en küçük hakkının bile kullanmak istediklerinde, karşılarına devletin bütün gücünün yığınak haline geldiğini görüyoruz. Buna itiraz ediyoruz, buna karşı çıkıyoruz. Eğer hak varsa, eğer hukuk varsa, eğer adalet varsa işçi de bu hakkı kullanacak diyoruz ve bu yüzden de Meclis’in bütün kürsülerini tıpkı Özak tekstil işçileri için olduğu gibi, ülkenin dört bir tarafında hak mücadelesi veren bütün işçilere açma konusunda bir gayret gösteriyoruz. Bugün de işçi arkadaşlarımızla beraber onların sesini duyurmak, taleplerini daha yaygın hale getirmek ve bu taleplerin aynı zamanda bu Meclis çatısı altında da dile getirilmesini, kabul edilmesini sağlamak üzere bütün partilerle görüşme talepleri oldu. Biz de onlara eşlik edeceğiz. İşçilerin mücadelesinin yanında olacağız.”

Öne Çıkanlar