150 milyar dolarlık hata

Dolar bazlı, ABD enflasyonuna göre artırımlı fahiş garantili projelerle 150 milyar dolarlık kamusal borç oluşturduktan sonra, ‘yeni normal’de ‘TL bazlı kontrat’ sistemine geçilecekmiş…

Yeni Ekonomi Programı açıklandı. Bir de ne görelim?!

"YEP (2021 – 2023) POLİTİKA VE TEDBİRLER" başlıklı, aşağıdaki petek şekli görselin tam ortasında "TL BAZLI ALIM GARANTİLİ KONTRATLAR" yazıyor!

Şimdiye kadar memleketin bütçesini, "döviz bazlı" kontratlarla, bazı hesaplamalara göre 150 milyar dolar civarında garanti yükü altına soktuktan sonra akılları başlarına mı geliyor acaba?

Döviz tırmandıkça yükü de tırmanan kontratlardan vaz mı geçiliyor!

Yeni dönemde ne olacak?

Bu petekteki ifadeden ne anlamalıyız?

Yine alım garantili olacak… Bunu söylüyor. Hani şu otoyollar, köprüler, tüneller, şehir hastaneleri var ya… Yolcu garantili, araç garantili, hasta (doluluk) garantili projeler…

"Yeni dengelenme, yeni normal, yeni ekonomi" döneminde bu tip garantili kontratlar döviz cinsinden (dolar, euro) değil, TL bazlı olacakmış.

Mevcutlarda zaten TL ödeme yapılıyor. Ama kontrat dövize endeksli (döviz bazlı) olduğu için, garanti ödemesi cari kurdan TL’ye çevrilerek yapılıyor.

Yeni dönemde, "TL bazlı kontrattan" bahsedildiğine göre, ilerleyen yıllardaki artışların ölçüsü ne olacak?

Eğer dövize göre bir artış, ayarlama yapılacaksa, "TL bazlı" değil, yine döviz bazlı olmuş olacak.

TL bazlı kontratta artışlar da Türkiye’nin enflasyonuna göre yapılırsa o zaman "TL bazlı" olur. Ama diğer yandan fahiş garantiler verilirse kamusal yük açısından sonuç değişir mi?

Çalışarak, faaliyet döneminde kendi garantisini karşılayan, bütçe yükü oluşturmayan proje yok. Demek ki tamamında kamu projeksiyonu çuvallamış.

****

150 milyar dolarlık hata dediğim bu.

Peki bir "hata" mı bu?

Bu projeler neden döviz cinsinden yapıldı?

Sıcak para cenneti bir ülkenin, dış kaynak bağımlısı bir ülkenin döviz şoklarına her zaman açık olduğunu ortaokul talebeleri bile bilirken… Neden dövizli kontratlar yapıldı?

"Yerli milliciler" neden yerli parayla yapmadılar?

Ve neden fahiş garantiler verildi?

3 – 4 kişinin indiği bir hava limanı için neden 100 kişi garantisi verildi?

Birçok büyük kent havalimanından daha iyi, daha işler AHL dururken neden yenisi yapıldı?

AHL neden çöpe atıldı?

Hani döviz balyalarını sığdıracak yer kalmadıysa o başka ama 450 milyar dolar dış borç almış bir ülke, elinde 4-5 milyar dolara ancak kurulabilecek bir limanı neden yıkar!

Çalışan köklü, büyük hastaneler neden kapatılıp çöpe atılır?

Bunlar ayrı…

Dikkat çekmek istediğim… O kadar söylendi, çırpındı uzmanı, hocası, muhalefet partisi… Yapmayın, etmeyin denildi.

Şimdi 20 yıl sonra "TL Bazlı kontratlar" deniliyor.

"150 milyar dolarlık kamusal borç yarattık, bütçeden birkaç müteahhidin kasasına boru hattı kurulmuş oldu, bundan dönüyoruz" denilmiyor.

30 şehir hastanesinin kalan 10’unun bu modelle yapılmasından vazgeçildi. Ama, "Hata oldu, bu model bütçenin sırtına 70 milyar dolar yük bindirdi, vazgeçiyoruz" açıklaması geldi mi? Yok!

Evet, yanlış okumadınız. Şu 150 milyar doların yarısı şehir hastanelerinden geliyor. Bu hastanelerin muhtemel garanti yükü üzerinde 3 ay çalıştım. Benim bulduğum rakam 70 milyar dolar. Ve benim bulduğum rakam da bu konudaki projeksiyonlarda bulunmuş en düşük rakam.

Benim yaptığım hesaplamaya göre 7 proje için 2020’de ödenmesi gereken toplam garanti yükü 3.5 milyar dolar. Bugünkü kurdan 27.3 milyar TL.

Böyle bol keseden… YEP sunumunda tablosu var. KOVİD paketinde kime, hangi kesime hangi destekler oldu ve bunların maliyeti nedir, yazıyor:

Kısa çalışma ödeneği İşsizlik Fonu’ndan ödendi. Nakdi ücret desteği ile işsizlik ödeneğinin kaynağı da İşsizlik Fonu. Şu tabloda, dar gelirliye giden tek destek 6.2 milyar lira! Bu yıl müteahhitlere ödenecek garanti tutarının 4’te 1’i kadar.

Bu kıyamet zamanda aşsız ekmeksiz kalan milyonlarca yoksulumuzun yardımına harcanması gereken para birkaç müteahhide ödenecek.

Dünyanın terkettiği bir model, "taş üstüne taş koymamış muhalefet" eleştirileri eşliğinde, iş bilir AKP hükümetlerinin yaratıcılığı olarak satıldı.

Hülasa, ‘cebimizden adeta kuruş çıkmayacak’ değil, cebimizin astarı sökülecek! 20 yıl sonra "TL bazlı kontrat" diyorlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi