7 kurumdan 'Tüm ücretler arttırılsın' çağrısı: Sefalet gün geçtikçe büyüyor

7 kurumdan 'Tüm ücretler arttırılsın' çağrısı: Sefalet gün geçtikçe büyüyor
İşçi ve emekçilerin her yeni güne zam haberiyle uyandığını söyleyen EMEP İstanbul İl Başkanı Barbaros, 'Hükümet emekçilerin cebindeki deliği her geçen gün daha da büyütüyor' dedi.

Yağmur Kaya 


+GERÇEK- Halkların Demokratik Partisi (HDP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), EMEK Partisi, Halkevleri, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF), "Hakkımız olanı alacağız, tüm ücretler artırılsın" kampanyası kapsamında Kadıköy'de Beşiktaş İskele Meydanı'nda kitlesel açıklama gerçekleştirdi. 

Asgari ücretin yüksek enflasyon nedeniyle eridiğine dikkat çeken 7 kurum, hayat pahalılığı ve yoksulluğa karşı insanca yaşanacak bir ücret ve çalışma koşulları talep etti. Açıklamada, "Hakkımız olanı alacağız, tüm ücretler artırılsın" yazılı pankart açan kitle sık sık, "Kahrolsun ücretli kölelik düzeni", "Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek" sloganı attı. 

Basın açıklamasını 7 kurum adına EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros okudu. 

'İŞÇİLER VE EMEKÇİLER HAYAT PAHALILIĞINI EN YAKICI ŞEKİLDE HİSSEDİYOR'

Yoksulların, her yeni güne temel tüketim ürünlerine ve hizmetlerine yapılan zam haberleriyle uyandığını ifade eden Barbaros, "Akaryakıttan elektriğe, doğalgazdan ulaşıma, temel gıda ürünlerinden vergi ve harçlara kadar birçok kalemde yapılan fahiş zamlar ile emekçi halkın yoksulluğu, yokluğu katlanmaya devam ediyor. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) son olarak 12 aylık enflasyon artışını yüzde 160.76 olarak açıkladı. İşçiler, emekçiler faturalarını öderken; markette, pazarda yüksek enflasyonu ve hayat pahalılığını en yakıcı şekilde hissediyor" dedi. 

'İKTİDAR HALKI SEFALET KOŞULLARINA MAHKUM EDİYOR'

Halkın sefalet içinde yaşarken, elektrik şirketlerinin iktidardan yüzde 50 zam talep ettiğini vurgulayan Barbaros, "Hükümet emekçilerin cebindeki deliği her geçen gün daha da büyütüyor.  Mutfaklar yangın yeri; işçi ve emekçiler sofrasına ne koyacağını kara kara düşünüyor. 20 yıllık iktidarlarının her döneminde olduğu gibi sermayeyle el ele veren hükümet, halkı sefalet koşullarına mahkum etmeye devam ediyor" diye konuştu. 

Barbaros, dört kişilik bir ailenin gıda harcaması ile birlikte giyim, konut, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri temel insani ihtiyaçlar için yapması zorunlu diğer aylık harcamalarının yoksulluk sınırının 19 bin 602 liraya yükseldiğini belirterek şunları söyledi:

"Bütün ücret ve maaşlarda olduğu gibi yıl başında asgari ücrette de yapılan zam aynı ay içinde eriyip gitti. İşçi ve emekçiler ay sonu hesabı yaparken, patronların serveti rekor üzerine rekor kırıyor. Ortada tam anlamıyla bir sömürü düzeni var. Bu düzen ve iktidar zenginlere kar rekorları, emekçi halka ise sefalet maaşları dışında hiçbir gelecek vaat etmiyor. Emekçilerin açlığı, sefaleti büyürken; sermayenin yegane temsilcisi Erdoğan ve tek adam yönetimi ise kapitalistlerin, rantçıların, zenginlerin kasasını doldurmanın derdinde! Özelleştirmeler, yap-işlet-devret modeli, patronlara vergi afları ve teşvikler, kur korumalı mevduat hesabı, gelire endeksli senet; yollarla ülkenin ve halkın kaynakları başta yandaşlar olmak üzere kapitalistlere ve bir avuç servet sahibine peşkeş çekiliyor.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan her konuşmasında 'aç kalan falan yok' diyor fakat dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 6 bin liraya yükseldiği ülkede 25.5 milyon insanımız açlık sınırının altında yaşam savaşı veriyor."

İKTİDARA VE SERMAYE SINIFINA KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE ÇAĞRISI

Barbaros, son olarak "Bizler bu sefalet koşullarına karşı 'Hakkımız olanı alacağız, tüm ücretler artırılsın' diyerek bütün emekçileri birleşmeye çağırıyoruz. Kiralara, temel tüketim mallarına, ulaşıma, elektriğe, suya, doğalgaza yapılan zamlar durdurulmalıdır. Hep birlikte sömürü, yağma ve soygun düzenine dur demek için yan yana gelmeye başladık. Şimdiye kadar ilçeler de standlar açtık, imza topladık.  İşçi ve emekçiler insanca yaşam talepleri etrafında bir araya gelip işyerlerinde, fabrikalarda, ofislerde, mahallelerde mücadele platformlarını ve kendi birliklerini kurarak sesini yükseltmelidir. Taleplerimizin hayata geçmesi ancak işçi sınıfının ve emekçi halkın birleşerek örgütlü bir şekilde mücadele etmesi ile mümkündür. Tüm emekçileri iktidara ve arkasındaki sermaye güçlerine karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı. 

Öne Çıkanlar