Cumartesi Anneleri 802. haftada Ferhat Tepe için adalet istedi

Cumartesi Anneleri 802. haftada Ferhat Tepe için adalet istedi
Cumartesi Anneleri, Coronavirus salgını nedeniyle 802. hafta açıklamasını da sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleştirdikleri canlı yayınla yaptı.

802 haftadır fail meçhul cinayete uğrayan yakınlarının faillerini ve kaybedilenlerin akıbetini soran Cumartesi Anneleri, Coronavirus (Covid-19) salgını nedeniyle bu haftaki açıklamayı da sosyal medya hesapları üzerinden gerçekleştirdi.

Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanması nedeniyle eylemlerini 82 haftadır İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi önünde gerçekleştiriyordu. Coronavirus salgınına rağmen eylemlerini sürdüren Cumartesi Anneleri, son 21 haftadır sosyal medya hesapları üzerinden yaptıkları canlı yayınlarla adalet taleplerine devam etti.

Bu haftaki açıklamada, 28 Temmuz 1993 tarihinde gözaltına alınarak kaybedilen ve daha sonra cenazesi bulunan Özgür Gündem Gazetesi’nin Bitlis muhabiri Ferhat Tepe için adalet talebinde bulunuldu, faillerinin yargılanması istendi.

'OĞLUMU KAYBEDENLER YARGILANSIN'

Açıklamada ilk sözü Ferhat Tepe’nin babası İshak Tepe ile annesi Zübeyde Tepe aldı.

"28 Temmuz 1993 yılında oğlum Ferhat Tepe Özgür Gündem muhabiriyken, devletin kurduğu ve desteklediği çeteler tarafından kaçırıldı. Biz onu aramaya başladık. Aynı anda hem il emniyet müdürlüğüne hem Bitlis Valiliği’ne hem de Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunduk" diyen İshak Tepe, bu süreçte kendisine gelen bir telefondan söz ederek şunları kaydetti:

"Bana telefon açan kişi ‘Bana bir milyar verin’ dedi. Hem fidye istedi hem de mensubu olduğum partiyi kapatmamı istedi. Bende oğlumun sesini istediğimi söyledim. Fakat oğluma vermeden telefonu kapattı ve ‘Bir daha aramayacağım’ dedi. Bunun üzerine bütün ilgili yerlere başvurduk ve bu telefon kayıtlarını gönderdim. Fakat şuana kadar bu bilgi ne araştırılmış ne de bana herhangi bir bilgi verilmiş değil. 20 yıl dava sürdü buna rağmen devlet bu katillerin ifadelerini hiç almadı."

Devletin failleri koruduğunu kaydeden İshak Tepe, "Oğlumu katledenler yargılansınlar, cezalandırılsınlar. Yoksa var olduğumuz müddetçe Cumartesi eylemlerimize devam edeceğiz" dedi.

'OĞLUMUN KATİLİ KORKMAZ TAĞMA'DIR'

Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe ise "Oğlumun katili Korkmaz Tağma’dır. Bizim çocuklarımızı o kaçırtıp, öldürmüştür. Zaman Gazetesi yazarıydı. Hala da mahkemeye çıkarılmamış ve hiçbir ifadesine başvurulmamıştır. Cumartesi Anneleri olarak söylüyorum. Galatasaray bizim çocuklarımızın mekânıdır. Oradan vazgeçmeyeceğiz. Mücadelemizi sürdüreceğiz" ifadelerini kullandı.

'DAVAMIZ ADALETSİZLİK DUVARINA ÇARPTI'

Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe Doğan da, "Özgür Gündem muhabiri ağabeyim Ferhat Tepe’nin kaçırılarak, kaybedilişinin 27’nci yılındayız. Her kaybetme hikâyesinde olduğu gibi Ferhat’ın olayında da bugüne dek tüm çabalarımıza rağmen faillerini bulmaya, yargılamaya ve cezalandırmaya yönelik en ufak bir adım atılabilmiş değil. Nihayetinde zamanaşımına uğrayan davamız adaletsizlik duvarına çarptı" ifadelerini kullandı.

İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımının olamayacağını belirten Doğan, "Ferhat’ın katili Tuğgeneral Korkmaz Tağma yargılanıp cezalandırılana kadar davamızdan, kayıplarımızın mekânı olan Galatasaray’dan, hak hukuk arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz" diyerek sözlerini sonlandırdı.

Haftanın açıklaması İHD Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Sevil Turgut okudu.

19 yaşındaki Ferhat Tepe’nin, Özgür Gündem Gazetesi’nin Bitlis muhabiri iken kaçırıldığını hatırlatan Turgut, "Özgür Gündem çalışanlarının infaz edildiği günlerde bölgede işlenen insanlığa karşı suçları haberleriyle kamuoyuna taşıyordu. Ferhat Tepe 28 Temmuz 1993 tarihinde Bitlis şehir merkezinde silahlı telsizli 3 kişi tarafından kaçırıldı.  Olayın hemen ardından DEP Bitlis İl başkanı olan baba İshak Tepe’yi telefonla arayan bir kişi, oğlunun hayatına karşılık DEP il örgütünü kapatmasını ve fidye vermesini istedi. İshak Tepe, telefondaki sesi Tatvan 6. Zırhlı Tugay komutanı General Korkmaz Tağma’ya benzettiğini kamuoyuna açıkladı" dedi.

CANSIZ BEDENİNE 13 GÜN SONRA ULAŞILDI

Tepe Ailesi’nin Bitlis Asayiş Şube Başkanlığı’na, Emniyet Müdürlüğü’ne, Valiliğe, Savcılığa, Başbakan’a, İçişleri Bakanı’na ve OHAL Valisi’ne başvurarak oğullarının bulunmasını istediğini sözlerine ekleyen Turgut, ancak Tepe’nin gözaltına alındığının inkâr edildiğini söyledi.

Ferhat Tepe’nin cenazesinin 13 gün sonra bulunduğunu belirten Turgut, "8 Ağustos 1993 tarihinde Ferhat’ın cansız bedeni kaçırıldığı yerden yüzlerce kilometre uzaklıktaki Elazığ Sivrice’de Hazar Gölü kıyısında balıkçılar tarafından bulunmuş. Adli tıp uzmanı tarafından ayrıntılı bir otopsi işlemi yapılmadan pratisyen bir doktorun ölü muayenesi sonrasında ‘kimliği meçhul kişi’ olarak Elazığ Kimsesizler Mezarlığı’na defnedilmişti" diye ifade etti.

BAŞVURULAR SONUÇSUZ KALDI

Turgut, Tepe Ailesi’nin oğullarının kaçırılması, kaybedilmesi ve öldürülmesi ile ilgili yaptığı tüm başvuruların sonuçsuz bırakıldığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ferhat’ı Diyarbakır Jandarma Alay Komutanlığı’nda sorguda gördüğünü söyleyen çok sayıda tanığın ifadesine başvurulmadı. Olayı aydınlatacak, sorumluları açığa çıkartacak etkin bir soruşturma yürütülmedi. AİHM’in eksikliklerini ‘şaşkınlık verici’ olarak değerlendirdiği soruşturma, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2013 yılında zamanaşımı gerekçesiyle kapatıldı. Aile, Ferhat Tepe’nin devlet yetkilileri veya onların bilgisi dahilinde hareket edenlerce kaçırıldığı, gözaltında işkence edilerek öldürüldüğü ve hükümetin etkin bir soruşturma yürütmediği iddiasıyla AİHM’e ve Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. AİHM 9 Mayıs 2003 tarihli kararında Ferhat Tepe’nin ölümünden sorumlu olabilecek kişilerin tespitine yönelik etkili bir soruşturma yürütülmediği gerekçesiyle yaşam hakkının ihlal edildiğine karar vererek Türkiye’yi mahkûm etti. AYM de 16 Haziran 2016 tarihli kararında savcılığın soruşturmayı genişletmek için somut hiçbir talimat vermediğini, olayı aydınlatacak işlem yapmadığını, delillerin toplanması konusunda gerekli özenin gösterilmediğini, rutin yazışmalar dışında hareketsiz kaldığını, soruşturmanın sürüncemede bırakıldığını belirtti ve ihlal kararı verdi. Ancak değerlendirmesini ‘insanlığa karşı suç’ kapsamında yapmadı.  Zaman aşımını gerekçe göstererek soruşturmanın yeniden açmasını engelledi."

ADLİ VE SİYASİ MAKAMLARA ÇAĞRI  

"AİHM ve Anayasa Mahkemesi’nin etkin bir soruşturma yürütülmediği yönünde karar verdiği Ferhat Tepe dosyasında etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütülerek adaletin sağlanması devletin görevidir" diyen Turgut, adli ve siyasi makamları bu görevi yerine getirmeye çağırdı.

Turgut, "Kaç yıl geçerse geçsin Ferhat Tepe için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz! 103 haftadır hukuksuz bir biçimde bize kapatılan kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz" diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

Öne Çıkanlar