Ekonomist Murat Kubilay: TCMB ile kamu bankaları arasında Hazine hülle amaçlı kullanıldı

Ekonomist Murat Kubilay: TCMB ile kamu bankaları arasında Hazine hülle amaçlı kullanıldı
Kubilay, 'TCMB ile kamu bankaları arasında hülle amaçlı kullanılan kurumun Hazine olduğu açıklandı. Fakat hâlâ satış tarihi, hacmi, miktarı ve talimatı kimin verdiği meçhul' dedi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yaklaşık 128 milyar dolarlık döviz rezervinin 2019 ve 2020 yıllarında gizlice satılması, siyaset gündeminin ilk sıralarında yer almaya devam ediyor.

9 Nisan 2021 tarihi itibarıyla TCMB'nin net döviz pozisyonu (yabancı para varlıkları ile yükümlülükleri arasındaki fark) eksi (-) 60,5 milyar dolarla tarihi dip seviyede bulunurken, daha önceki açıklamalarda rezerv satışını reddeden hükümet cephesinde son dönemde satışı kabul eden açıklamalar geliyor.

TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, 16 Nisan Cuma günü yaptığı açıklamada, rezervlerdeki dövizlerin 21 Şubat 2017 tarihinde Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı ile TCMB arasında yapılan protokol kapsamında kamu bankaları aracılığıyla piyasa fiyatlarından satıldığını dile getirdi.

Dün de Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, konuya ilişkin bir açıklama yaptı ve Kavcıoğlu'nun işaret ettiği protokol kapsamında yapılan satışların "yasal" olduğunu, bir yolsuzluğun söz konusu olmadığını ileri sürdü.

Elvan'ın, göreve başladığı tarihe işaret ederek, "Kasım sonrasında böyle bir döviz satışı olmadı" demesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rezerv satışıyla ilgili bir talimatının olmadığını söylemesi ve TCMB'yi verileri açıklamaya davet etmesi ise açıklamada dikkat çeken noktalar oldu.

REZERV SATIŞI SONUNDA KABUL EDİLDİ AMA…

Sözcü gazetesinde yer alan habere göre, TCMB'nin rezervlerinin şeffaf olmayan bir şekilde satışını uzun süredir gündeme getiren ekonomist Murat Kubilay, "2019'da yok denilen, 2020'de yanıtlanmayan Merkez Bankası'nın şeffaflık dışı bir şekilde kamu bankaları vasıtasıyla döviz rezervlerini sattığı gerçeği, muhalefet partilerinin ve sosyal medya baskısının neticesinde hükümet tarafından sonunda kabul edildi" dedi.

Kubilay, "Hatta TCMB ile kamu bankaları arasında hülle amaçlı kullanılan kurumun Hazine olduğu açıklandı. Fakat hâlâ satış tarihi, hacmi, miktarı ve talimatı kimin verdiği meçhul" ifadelerini kullandı.

Kamuoyuna detayların neden açıklanmadığına ilişkin konuşan Kubilay, "Bu durumun arkasında satışlarla tüm rezervlerin heba edilip TCMB'nin ödünçler hariç net rezervlerde eksiye düşmesi, satışlara rağmen kur ve faizin patlaması bulunuyor. Yani şeffaflık dışı uygulanan politika başarısız olup milyarlarca TL zarara yol açtığı gibi milli güvenlik açığı yaratacak şekilde eksiye düşürüldüğü için detaylar saklanıyor" değerlendirmesinde bulundu.

TCMB doğrudan döviz müdahalesini en son 2014'te ve ihaleli döviz satışını da 2016'da uyguladığını hatırlatan Kubilay, "Bunlara dair detaylı kayıtlar TCMB sitesinde olması gerektiği gibi mevcut. Fakat son dönemdeki satışlara dair hâlâ bilgi yok" dedi.

MİLYARCA TL'LİK KAMU ZARARI OLDUĞU AÇIK

"Yalnızca 2019'da 32 milyar dolar satıldığını ve o yılın en yüksek dolar kurunun 6,20 olduğu göz önünde tutulduğunda ve şimdi dolar kurunun 8,10 olduğu hesaba katıldığında onlarca milyar TL kamu zararı olduğu apaçık ortada" diyen Kubilay, şöyle devam etti:

"TCMB Başkanı Kavcıoğlu da satışları pandemiye bağlasa da pandemi öncesi satışları açıklayamıyor, ötesi detayların neden paylaşılmadığını yanıtlayamıyor. Tek bildiğimiz Kasım 2020'den itibaren bu şeffaflık dışı satışların durduğu ki bu da iyi niyet veya hatalardan ders almaktan öte rezervlerin aşırı düzeyde eksiye düşmesi ile muhtemelen alakalı."

"TCMB, Hazine ve ilgili kamu bankasının acilen son iki yıldaki satış fiyat, işlem, tarihlerini açıklamaları gerekiyor" diyen Kubilay, "Ek olarak yazılı talimatların kim tarafından verildiği de belirtilmeli. Bu politikanın başarısızlığına rağmen kimlerin ısrarı ile sürdürüldüğü ve eğer siyasi bir telkin varsa açılacak idari soruşturmanın adli boyuta taşınarak tüm yönleriyle incelenmesi mutlaka gerekiyor" ifadelerini kullandı.

AÇIKLAMALAR TATMİN EDİCİ DEĞİL, ELVAN YANLIŞI İTİRAF ETTİ

Eski bankacı ve Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Kerim Rota, Kavcıoğlu ve Elvan'ın açıklamalarının "kesinlikle tatmin edici olmadığı" görüşünde.

"Lütfi Elvan konuşmasında ‘kasımdan sonra bu şekilde döviz satışı yapmadık’ ve Sayın Cumhurbaşkanının bu konuda bir talimatı yoktur’ diyerek aslında daha önceki uygulamaların baştan aşağı yanlış olduğunu itiraf etti" diyen Rota, Elvan'a "Madem işlemlerde bir sıkıntı görmüyordunuz o zaman kasımdan sonra da satışlara devam etseydiniz. Sizin gayet doğru ve gerekli bulduğunuz bu işlemlerin talimatını sayın Cumhurbaşkanının vermemiş olması o zaman neden bu kadar önemli?" sorusunu yöneltti.

SORUMLULUĞU O GÜNKÜ BAKANLARA YIKMA ÇABASI

Lütfi Elvan’ın bahsettiği ve 2017'de imzalandığı söylenen protokolün daha önce kamuoyuna hiçbir şekilde açıklanmadığına dikkat çeken Rota, "Bu normal değil. Bu protokolün 2017 de imzalandığını söyleyerek olayın sorumluluğunu CB hükümet sistemi öncesine ve o günkü bakanlara yıkmaya çalışıyorlar" iddiasında bulundu.

Rota, şu soruların hükümet tarafından cevaplanması gerektiğini dile getirdi:

- Madem elinizde o kadar yüklü döviz rezervlerini satacak bir protokol 2017’den beri vardı, Ağustos 2018'deki Brunson krizinde ortalık yanarken, dolar 4 liradan 7 liraya çıkarken bu protokole dayanarak neden 1 dolar bile satmadınız?

- O krizde 1 dolar bile satmazken yerel seçimler öncesi dolar 6 liranın altında iken neden milyarlarca dolar satma ihtiyacı duydunuz?

- Bizim anladığımız bu protokolle, Merkez Bankası bütün rezerv yönetimini ve bütün rezervini sorumsuzca Hazine'ye devretmiş. TCMB muhtemelen aynı protokole dayanarak Botaş’a yaptığı aylık 300-500 milyon dolarlık satışları bile kendi sitesinde ilan ediyor. O zaman bu protokolle satılan 128 milyar doların hiç bir detayını ne TCMB ne Hazine neden hiçbir yer de yayınlamıyor?

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar