Eski Bakan Yaşar Topçu’nun hatırlattıkları ve yeni bakanın tweeti

Gelecekte, bilmeyen, hiç yüzleşmemiş birine, bir yabancıya AKP’yi anlatmak isterseniz, sayfadaki tablo ile bakanın tweetini yan yana koyun.

Bilmeyen birine AKP’nin siyaset tarzını anlatmak isterseniz, Osmangazi’de 10 milyar dolarlık garanti yükü tablosu ile Bakan’ın, istisnai bir günde geçen araç sayısının taahhüdü aşması üzerine attığı tweeti gösterin.

Osmangazi Köprüsü’nde memleketin bütçesini, 10 milyar doların üzerinde (bugünkü kurla 86 milyar lira!) garanti yükü altına sok…

Günlük 40 bin, yıllık 14.6 milyon araç geçiş garantisi verdiğin köprü 2016’dan beri açık olduğu halde, hiçbir ay, hiçbir yıl garanti edilen sayıda araç geçmesin…

Sonra bir gün memlekette salgın olsun, aylarca kapalı kalan vatandaş bunalsın… Salgın yasakları kalkınca da kendini tatil bölgelerine atsın, akın akın çıksın İstanbul’dan, feribot yetersiz kalsın, millet mecburen köprüden geçsin, tatil bitince aynı yoğunlukta dönsün…

İşte sadece o gün, sadece o iki gün… Günlük 40 bin araç taahhüdü sayısı aşılsın…

Fakat işin garibi, geçiş sayısı aşılan o iki gün için bile devlet (390 lira civarında olması gereken geçiş ücretini, 147 lira olarak uygulatarak farkı kendi üstlendiği için) müteahhide yine garanti ödesin!

Ve çıksın Ulaştırma Bakanı Karaismailoğlu… Sanki bu köprü için bütçemiz 10 milyar dolar garanti yükü altına sokulmamış gibi… Sanki her zaman taahhüdün üzerinde geçiş oluyormuş gibi… Tweet atarak rekor müjdesi versin!

Gelecekte, bilmeyen, hiç yüzleşmemiş birine, bir yabancıya AKP’yi anlatmak isterseniz, sayfadaki tablo ile bakanın tweetini yan yana koyun.

Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota, Bakan Karaismailoğlu’nun tweeti üzerine şunları yazmıştı:

"Sözleşmeye göre ücret 370 lira olması gerekiyor.

Uygulanan ücret 147,5 lira, fark 222,5 lira

Günlük garanti tutarı 14.8 milyon lira.

24 Temmuz’da vergilerimizle ödenecek tutar yaklaşık 5.3 ile 14.3 milyon arası.

Bu tweeti de cebimizden para çıkmadığı gün olursa atın lütfen!"

Haksız mı? Benim hesabıma göre 390 TL olması gerekiyor geçiş ücretinin.

64 bin 406 araç geçtiyse araç sayısı eksikliği nedeniyle garanti ödemesi sadece o gün için olmayacak.

Ama sözleşme ücreti ile uygulattırılan ücret farkından kaçış yok. Benim hesabıma göre araç başına 242.5 lira ücret farkı ödenecek müteahhide. Bu da toplamda 15,6 milyon lira ediyor!

Düşünebiliyor musunuz, garanti edilenden çok araç geçiyor ama siz yine müteahhide ücret farkı nedeniyle 15.6 milyon (yaklaşık 2 milyon dolar) ödüyorsunuz. Ama bakanın tweetine bakarsak, işler yolunda!

* * *

Şimdi gelelim işin aslını biraz daha açmaya… "10 milyar dolardan fazla yük" dedik… Neye dayanarak diyoruz?

Bir kere geçiş sayılarına bakarak diyoruz. İlk yıllar geçiş rakamları belli. Soru önergelerine verilen cevaplarda söyleniyor.

Haziran 2016’da açılan köprüden yıl sonuna kadar 4 milyon 250 bin araç geçti, yıllık 14,3 milyon taahhüdün yarısını alırsak, 7 milyon 150 bin geçmesi gerekiyordu!

2017’nin tamamında 8.5 milyon araç geçti, 14.3 milyon geçmesi gerekiyordu!

2018’de 9.1 milyon araç geçti, 14.3 milyon taahhüde göre 5.2 milyon eksik kaldı!

2019’da tahmini 7.5 milyon araç geçti. 2019’da bütün yollarda, köprülerde kriz etkisiyle açıklanan bir düşüş oldu. Yaklaşık 7 milyon eksik geçiş oldu!

2020 salgın yılı (rakam açıklanmadı) tahmini 6.5 milyon araç geçti.

Geldik 2021’e… Salgın etkisi devam ediyor ama haziran itibariyle açılmalar da var. Biraz artış öngörelim, 7.7 milyon araç geçsin… Bakanın müjdelerine rağmen 7 milyon civarında eksik geçiş olacak yine…

2022’yi normale dönüş kabul edelim… Sonra her yıl Türkiye geneli trafik artışlarını yansıtarak, her yıl geçen araç sayısını artıra artıra hesaplayalım.


 

Tablosu budur. "AKP Ekonomide Ne Yaptı" isimli kitabımda bu konuyu enine boyuna tartıştım. Devlet, vatandaşın bütçesinden köprü konsorsiyumuna her yıl ortalama 550 milyon dolar (4,7 milyar lira) ödeyecek. TL karşılığı kur seviyesine göre değişecek, Köprüde garanti ödemesinin iki tarafı var. Birincisi araç sayısı, ikincisi de geçiş ücreti farkı.

Tabloda görüldüğü gibi bir "uygulanan ücret" var, bir de "sözleşmedeki ücret" var. Sözleşmedeki ücret 35 dolardan başlıyor ve her yıl ABD enflasyonu oranında artırılıyor. Ben hesaplamada ABD enflasyonunu yüzde 1.5 olarak aldım. Şu an yüzde 5’lerde oysa… Ama trend olarak 1.5 alınması yanlış değil. Fazlası var, eksiği yok. Şimdi bu bilgiden hareketle bakıldığında 2021’deki sözleşme ücreti 45.8 dolara (390 TL’ye) geliyor. Uygulanan ücret ise 15.3 dolar. Dikkat buyurun, üçte biri oranında! O dönem Karaismailoğlu’nun koltuğunda oturan Bakan Cahit Turhan, 28 Kasım 2019 tarihli bir demecinde, "Ücreti üçte bir seviyesine düşürdük. Bu anda 44,5 dolar almamız gereken köprüden geçiş ücreti olarak 15 dolar artı KDV alıyoruz" demişti.

İşte bu nedenle… Devlet, Osmangazi Köprüsü’nde sadece araç sayısı yönünden eksik geçiş farkı ödemiyor… Bir de uygulanan ücret ile sözleşmedeki ücret arasındaki farkı ödüyor. Şöyle de diyebiliriz… Köprüden taahhüt edildiği gibi yıllık 14.6 milyon araç da geçse, devlet geçiş ücreti farkı ödemek zorunda! Bu indirimi devlet istedi. O yaptırıyor çünkü.

Sözleşme koşullarına göre 2021’de 390 liraya tekabül eden ücret uygulansa… Bugünkü geçiş sayılarının da belki yarısı gider… Çok çok pahalı düşer ve kimse geçmek istemez.

Sözleşmede 35 dolar, artı, her yıl ABD enflasyonu kadar artırımlı geçiş ücreti taahhüdü vermek… İmza koyanların Türkiye’de mi yaşadıklarını sorgulatıyor insana…

O yüzden, "rekor" müjdesi, aslında bir rekor geçiş ücret farkı ödemesi anlamına geliyor.

Tabloda görülüyor. Devletin ödemesi muhtemel garanti bedeli 10 milyar 146 milyon liraya geliyor. Osmangazi Köprüsü, şu ana kadar Şehir Hastaneleri’nden sonraki en büyük garanti yükü getiren projelerden biridir.

Köprüyü yapan konsorsiyum, İzmir Otoyolu’nu da yaptı. Köprüdeki yükün üstüne bir de İzmir Otoyolu garanti ödemeleri binecektir. Benim hesabıma göre oradan da 15 – 2 milyar dolar civarında garanti yükü gelecek ve toplamda bu projenin garanti yükü 12 milyar doları geçecektir.

Yazıyı bitirirken… Bu projenin bir de evveliyatı var, size ondan da bahsedeyim. Bu köprü̈ için ilk ihale 1997’de yapılmıştı. AKP daha parti olarak meydanda yokken. Geçiş ücreti AKP’nin verdiğinin 3’te birinden azdı. Araç garantisi de yoktu.

Dönemin Bayındırlık Bakanı Yaşar Topçu, o ihaleyi şöyle anlatmıştı:

"Gebze-Orhangazi’ye kadar otoyol da dahil asma köprü yapım süresini 4 yıl, işletme süresini 20 yıl, geçiş ücretini ise 11 dolar dolar olarak belirledik. Köprüden şu kadar araç geçecek garantisi de vermedik. Enka firmasıyla birlikte İngiliz ve Japon firması ihaleyi kazandı. Çerçeve sözleşme imzalandı. Danıştay imtiyaz sözleşmesini onayladı. Anavatan-DSP hükümeti düştü. Ben de bakanlıktan ayrıldım. Türkiye bir erken seçime gitti. AKP iktidara geldi. Bizimle ilgili soruşturma Komisyonu’nda, ‘Ekonomik şartlar düzeldi. Daha iyi Koşullarda ihaleyi yaparız’ denildi ve daha önce yaptığımız ihale bozuldu. Bizim yaptığımız sözleşmede olmayan çok ağır hükümler içeren sözleşme yaptılar. Köprü yapıyoruz diye bu defa belli sayıda araç geçiş garantisi vererek ve ücreti yüksek tutarak, halka da ‘Hazine’den para çıkmayacak. Müteahhitler dışarıdan para bulup yapacaklar. Halktan aldığımız vergiler köprü için harcanmayacak’ dediler."

Hikayesi böyledir. Kalın sağlıcakla.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi