Eski alı konulmuş asker Yaylalı: Bu PKK’ye karşı verilen bir savaş değil, operasyonların amacı Kürtler

Eski alı konulmuş asker Yaylalı: Bu PKK’ye karşı verilen bir savaş değil, operasyonların amacı Kürtler
Eski asker İbrahim Yaylalı, devam eden TSK operasyonlarının tüm Kürtlere yönelik olduğunu belirterek, 'Bir halk hedef alınarak, nüfus değişimi yapılıyor' dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) Metina, Zap, Avaşin-Basyan ve Kandil'e yönelik 23 Nisan’da başlattığı askeri operasyon 17’nci gününe girdi. Aralık 1994’te PKK tarafından alı konulan askerlerden İbrahim Yaylalı (Yannis Vasilis Yaylalı), TSK operasyonuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

İktidarın 2015 sonrası Kürt sorununun çözümünde savaş politikalarında ısrar ettiğini ifade eden Yaylalı, "AKP iktidarda kalmak ve yaptıklarının üstünü örtmek için ikinci bir seçenek olarak savaşı seçti. AKP bu savaşla iktidarda kalmak, kendi yargılamalarının önüne geçebilmek ve ömür boyu dokunulmazlık alabilmeyi amaçlıyor" dedi.

'ÖNCE KÜRTLERİ YANINA ÇEKTİ, SONRA İLİŞKİSİNİ BİTRDİ, EN SON DA 'NEREDE KALMIŞTIK' DEDİ'

Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki Kürt politikalarının iktidar tarafından sürdürüldüğünü dile getiren Yaylalı, "AKP ilk döneminde Kürtleri yanına çekti. İkinci dönem Kürtlerle olan ilişkilerinde artık her şeyi bitirdi. Üçüncü döneminde ise Kürtlere ‘Nerede kalmıştık?’ diyerek, soykırım politikalarını harekete geçirdi. Garê ve şu anda devam eden Zap, Metina ve Avaşin’deki savaşı da ona bağlamak gerekiyor" şeklinde konuştu.

'GEÇMİŞTE KÜRT KÖYLERİNE ÇOK ZARAR VERDİK'

TSK’nin Zap, Metina ve Avaşin’de beklemedikleri bir direnişle karşılaştığını söyleyen Yaylalı, yapılan operasyonların 90’lı yıllardan daha ağır olduğunu da sözlerine ekledi. Yaylalı, "Biz geçmişte Kürt köylerine çok zarar verdik. Şehirlere de öyle ama temel hedef köylerdi. Köyler yakılıyordu. Zorla ve işkencelerle köylülerin kaçması sağlanıyordu. Kaçmazsa en son içerisinde insanlar bile olsa köyleri yakıyorduk. Bugün yaşananlar 90’ları kat kat aşan bir durum. Bir halkı hedef alarak, nüfus değişimi yapılıyor. Hem sadece Kuzey Kürdistan’da değil, Kürdistan’ın diğer parçalarında da aynı durum söz konusu" ifadelerini kullandı.

'KÜRTLERE VE 'KÜRTLERİN DOSTUYUM' DİYENLERE TARİHİ GÖREVLER DÜŞÜYOR'

İktidarın Kürtler üzerinde büyük bir tecrit uygulayarak, yalnız bırakılmasını sağlamaya çalıştığına dikkati çeken Yaylalı, "Bu saldırılar hepimize olduğu için yalnızlaştırılmayı da kabul etmemeliyiz. Bu anlamda Kürtlere ve ‘Kürtlerin dostuyum’ diyenlere çok büyük tarihi görevler düşüyor. Bu operasyonlar sadece Kürtlere dönük değil. Biz bu gücü Karabağ’da gördük. Karabağ’a da bir anda İHA’larla, savaş uçaklarıyla girip katliamlar yaptılar. Libya istememesine rağmen orada zorbalıkla duruyor. Yarın bu güçlerin Kıbrıs’a, Batı Trakya’ya ya da Yunanistan’a kaydırılmayacağının garantisi var mı? Halkların buna sadece Kürtlere karşı verdiği bir soykırım savaşı olarak bakmamaları lazım. Bu aynı zamanda o bölgede yaşayan tüm halklara karşı açılmış bir soykırım savaşı. Başta Yunanistan olmak üzere, Ermenistan’ın, Suriye’nin ikircikli politikalarını bırakması ve Kürtlerle pragmatik değil; tamamen dostane ilişkilerini geliştirmesi lazım. Bu yüzden bölgedeki tüm güçler durdukları yeri sorgulamalılar. Kürtlere yapılan bu özel savaş sistemini her yerde deşifre etmemiz, anlatmamız lazım" diye konuştu. 

'KÜRDİSTAN'IN ORMANLARI YAKILIRKEN FARKLI, İSTANBUL'UN ORMANLARI YAKILIRKEN ÇOK FARKLI'

"Tüm bu saldırıları kendi üzerine çekmiş bir halk varken, bizim onları seyretmemiz demek; katliam pogromuna kendimizi hazırlamamız demektir" diyen Yaylalı, şunları söyledi: "Halkın savaş propagandalarına kulak verme yerine, birlikte mücadele etmesi lazım. Kürtleri tecrit ederek; karşı tarafı şovenist, faşist, ırkçı duygularla dolduruyorlar. Birçok hak savunucusu maalesef bunun esiri durumunda. Kürdistan’ın ormanları yakılırken çok farklı, İstanbul’un ormanları yakılırken çok farklı. Ufacık çocuklar katlediliyor ama birkaç kurumun ya da örgütün ötesinde ses çıkmıyor. Bu açıdan halklar bulundukları durumu sorgulamalıdırlar. İstanbul da Karadeniz de Ege de saldırılardan muaf değil. Saldırılara karşı ortak hareket edilmelidir. Ancak bu yolla Karadeniz suyunu kurtarır, batıda yaşayanların sorunları çözülür." 
 
‘BU OPERASYONLARIN AMACI KÜRTLER’
 
TSK operasyonunda Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin tutumuna da tepki gösteren Yaylalı, şunları söyledi: "Bu PKK’ye karşı verilen bir savaş değil. Kimse kendisini kandırmasın. Herkes biliyor ki bu operasyonların amacı Kürtler. Daha düne kadar Barzani onlara destek veriyordu ama referandum olduğunda Barzani’nin ‘40 yıllık dost’ dediği Türkiye ne yaptı? Tankını topunu Barzani’ye çevirmedi mi? Türkiye PKK’yle baş edemediği birçok bölgede, canlı kalkan olarak peşmergeyi kullanacak. Halk uyanmalı, bu PKK’ye karşı verilen bir savaş değil." (MA)

Öne Çıkanlar