Faturalarını ödeyemeyene en etkili çareyi sunuyorum

Adana Demirspor ve Giresun'un başarısı bile akla 128'i getiriyorsa, yarınlar için umut ışığı var demektir.

Bundan dört maç önce şöyle yazmışım:

"De ki kalan altı maçta 18 puan aldın. 

Rakiplerin de ummadığı kayıplar verdi ve şampiyon oldun. 

E-ee? 

Bu futbolla Avrupa'da kaç tur atlamayı bekliyorsun?.."

Bunları yazarken, ligin geçen hafta sona erme ihtimali olabileceği aklımın ucundan bile geçmemişti. 

Demek Galatasaray Beşiktaş'ı 3-1 değil de 4-1 yenseymiş, şampiyonluğa ulaşıyormuş... 

* * *

Bugünkü sonuçların ardından Beşiktaş son maça  2 gol avantajla giriyor. 

Bunu korursa şampiyon olacak. 

Ancak İzmir deplasmanını tek farkla bitirir, Galatasaray da Ali Sami Yen'de Malatya'yı dört farkla yenerse, bu kez kupayı imparatore hazretlerinin takımı kaldıracak... 

Eğer cimbom şampiyonluğu averajla kaçırırsa, sebep oianlar başta Barcelona fatihi, Akbaba, Saracchi ve en önemlisi, Denizli kalecisi Abdülkadir Sünger'dir. 

Hadi Abdül çocuk görevini yaptı, bir penaltı kurtardı, tekrarlanmasa ikincisini de kurtarmıştı. 

Fakat saydığım üçlü Galatasaray'ın düzenini bozuyor. 

Bunlar Avrupa sahnesinde anca "komedi dans üçlüsü" görevi yapar... 

* * *

Dönelim yazının başına. 

Bir kere Babel ve Halil dışında beyni tam gelişmiş adam yok. 

Fernandes: Elbette çok çalışkan ve gelişme sürecinde. 

Yedlin: Pişerse, belki. 

Kerem: Birkaç fırın ekmek yemesi şart. 

Donk: Mesleğin sonbaharında. 

Taylan: İngiltere kulüplerinden birine gitmesi kaçınılmaz... 

Peki tapon envanterin ve gidenlerin yerine koyacağınız bir değil, ikinci sınıf oyuncuya verecek para nerede?.. 

Bu durumda altyapıya yönelmekten başka şansınız yok. 

Ta sezon başlamadan önce, pandemi patlak verdiğinde ve her işletme gibi spor kulüpleri de iflas bayrağını çektiğinde söylemişiz bu sözleri. 

Bugün bir kez daha dillendirelim:

Arkadaşlar; şampiyon olan takımın taraftarı üç-beş gün, bilemedin 1 hafta, rakibi destekleyen arkadaşını kızdırır. 

Ondan sonra başlar mı sana Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi. 

Gelen atar, giden atar. 

Her maçtan sonra en üst omurunuz birden bire yok olur, kafanız KFC'nin hormonlu tavuğu gibi pıt diye yana düşer...

Velhasıl takımınızın son maçını da izleyecekseniz izleyin, ondan sonra şu doğalgaz, terkos, telefon, vayrlıs mayrlıs faturalarınızı ödemenin bir yolunu bulun. 

Halledemiyorsanız, bizleri bu duruma getirenleri halledin. 

O zaman belki sporun da bir anlamı olur...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi