Hakemleri de yendiler!

Rizespor Kulübü Başkanı ve Rizespor teknik direktörü Bülent Uygun neden bu maçtan önce 'Beşiktaş’ı yeneceğiz' açıklamasını yaptı? Niçin ortaya bir ‘prim’ söylentisi atıldı?

Kimse, ama hiç kimse Rizespor ile Beşiktaş arasında oynanan maçı yöneten hakem Abdülkadir Bitigen’in düdüğünü önyargısız çaldığına beni inandıramaz. Aynı şekilde VAR (Video Assistant Referee)  hakemi Halis Özkahya’nın da objektifliğine…
Somut veriler ile ortaya koymak gerekir elbette bu güvensizliğin nedenlerini!  Rize’de maçın henüz başı hakem Abdülkadir Bitigen, Rizesporlu futbolcunun kendi hatasıyla yere düştüğü pozisyonu ‘faul’ olarak değerlendirdi ve ev sahibi takımın faul atışı kullanmasına hükmetti. Bu arada maçı İstanbul’daki VAR merkezinden izleyen Halis Özkahya sahadaki meslektaşını uyarma gereği duymadı. Akabinde Bitigen, pozisyona saygı kuralları çerçevesinde itiraz eden Adem Ljajic’e sarı kart gösterdi ve ‘ince ince doğrama’ tabir edilen şekilde Beşiktaş’ın ‘gardını’ düşürmeyi hedefledi. Salt bu nedenle bir hakemi zan altında bırakmak mümkün mü? Kesinlikle hayır tabii ki… Onun için devam edeyim ki havada kalmasın! Aynı hakem gözünün önünde Rizesporlu futbolcunun Cyle Larin’i ‘kündeye’ getiremesini görmezden gelerek kartını kullanma gereği dahi duymadı. Bitmedi, Rizesporlu futbolcu Mikola Morozyuk’un itirazları karşında kartını cebinden çıkarmamak için üstün çaba harcadı. Ancak Damjan Djokovic’in Cyle Larin’i ‘boğmaya çalıştığı!’ pozisyonda kartını cebinden lütfen çıkarmak zorunda kaldı, ki buna Beşiktaş’ın lehine vermediği faulleri ve bir de penaltıyı katmıyorum, zira onun sorumlusu Halis Özkahya…

Devam edeyim Beşiktaş’ın iki golünü geçersiz sayan VAR hakemi hiç tartışmasız ‘ofsayt’ gerekçesiyle iptal ettiği bu golde doğru kararı verdi. Atiba Hutchinson’ın topu ağlarla buluşturduğu pozisyon öncesi Domagoj Vida’nın elinin topa temas ettiği pozisyon ise tartışmaya açık. Öncelikle top Vida’nın eline değiyor, ama yön değiştirmiyor ve daha ilginci Vida’nın eli rakip oyuncunun kıskacında. Hadi bunu da geçerli neden sayalım… Böylesine ‘adalet’ dağıtan Halis Özkahya, Selim Ay’ın Cyle Larin’i ceza sahası çizgisinin üzerinde yeri indirmesi karşısında neden saha içindeki hakemi ikaz etmedi? Başkasını inandırabilirsiniz, ama yıllarca sahneye konan orta oyunundaki yaşanmışlıklara tanıklık eden beni değil!  

Ve saha içi.. Beşiktaş 0-3 öne geçtiği karşılaşmanın son bölümünde art arda 2 gol yedi ve maçın skoru 2-3 oldu… Bence Beşiktaş, Rize deplasmanında salt 3 puan değil Adem Ljajic’i de kazandı. Ve görüldü ki söz konusu futbolcu benliğini sahaya tümüyle yansıtıp mücadele ederse Beşiktaş’ın bir ’10 numaraya’ gereksinimi yok. Ve Gökhan Töre için de aynı şey geçerli. Ayrıca Rizespor’un kalecisi Gökhan Akkan şayet maçın ilk 2 dakikasında ‘tam kapanmayı’ erken başlatmasaydı skor çok daha farklı olurdu. Beşiktaş’ın oyun düzeni değil belki, ama hücumda etkinliğini yitirmesi ise sakatlanan Gökhan Töre'nin yerine oyuna Cyle Larin’ın dahil olmasıyla başladı. Ardından da Bernard Mehsah’ın sahaya sürülmesi ‘tuz biber ekti!’ Ne var ki bunlar Sergen Yalçın’ın yapması gereken zorunlu değişimlerdi. Bu nedenle Sergen Yalçın’ı eleştirmek yersiz ve gereksiz olur. Beşiktaş yediği iki gole karşın rakibinden öylesine istekli ve azulu oynadı ki bize bu konuda yazacak fazla bir şey kalmadı… 

Rizespor Kulübü Başkanı ve Rizespor teknik direktörü Bülent Uygun neden bu maçtan önce "Beşiktaş’ı yeneceğiz" açıklamasını yaptı? Niçin ortaya bir ‘prim’ söylentisi atıldı? Rahmetli Vedat Okyar’ın dediği gibi Beşiktaş dün gece Rizespor’u değil hakemleri de, yöneticileri de ve belli mihrakları da yendi!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi