Mustafa Sağlamer

Mustafa Sağlamer

Ne kadar kolay ve ne kadar zor...

Caanım yağmur, Belhanda, Marcao, Taşdemir, Şener ve güme giden kırmızı kartlar. Gecenin özeti budur.

Aa, penaltı ata ata gol kralı olacağı yorumunu yaptığım Djagne, penaltı dışında gol attı. 

Üstelik 27'nci saniyede. 

Bir de haftalardır hasretle beklenen yağmur günboyu indirince, "Hayırdır babam" dedik, "acaba bunun arkası gol yağmuru mu?.." 

Meğer ne kadar kolay ve ne kadar zormuş gol atmak. 

Belhanda gibi damla ter dökmeden, sadece akıl ve biraz da teknik kullanarak ne kadar kolaymış. 

Bir dakikaya iki gol sığdırmak başka nasıl izah edilebilir? 

"İyi de, asist Barcelonalı'dan"mış. 

Tamam, gördük de nasıl asist? 

Topu en yakınındaki Belhanda'ya aktarmış. 

Aferin. 

94 dakika oynamayı hak etmiş demek ki. 

Oysa atak halindeyken yaptığı hatalar sonucu takımı gol yemediyse, nedeni konuk ekibin beceriksizliğidir.

Yani yeteneğiniz zayıfsa ve kafayı da kullanmayı beceremiyorsanız, gol atmak o kadar zordur Ankaralı kardeşlerim. Aldığınız sonuç da, kentinizin trafik plakasına benzer... 

***

Belhanda'nın +45'teki estetik golüyle fark dörde çıkınca, maç zaten ilk yarıda bitmişti.

Cezası bitip sahayı teşrif eden İmparatore hazretlerinin; top hakimiyeti, ikili mücadele yeteneği, inisiyatif alma duygusu alt düzeydeki Oğulcan'a gol atana kadar tahammül etme nedenini çözemedim. Yoksa Gençlerbirliği'nin 60'ıncı dakikaya kadar beş gol atmasından mı çekindi?.. 

* * * 

Çocuğu eleştiriyorum ama ona garezim marezim yok. Futbolundan söz ediyoruz. 

Bak Kerem'e. Oyuna girdiğinin 58'inci saniyesinde penaltı yaptırdı. Değişiklik sırasında onunla birlikte maça dahil olan Babel de golü attı. Fena mı oldu?.. 

***

Noel'i kutlarken elinde maytap patlamasa, Afro-Arap asıllı, Norveç doğumlu Ömer'in 3 numaralı formasını göremeyecektik. Dileriz bir an önce iyileşir ama sahalara dönüşü biraz daha gecikse fena olmayacak. Çünkü Oğulcan'dan pek farkı yok... 

* * * 

Avukat Hüseyin Argun beyefendi, bitiş düdüğüyle birlikte mesaj attı. "Yarım düzine gol atan takımda, bakalım bu sefer de kusur bulacak mısın?" diye soruyor. 

Siz bulmadınız mı? 

Bireysel kusurları bir yana, sarı-kırmızılıların, penaltı dışında yararlandıkları duran top gördünüz mü hiç? 

Bırakın yararlanmayı, sanki bu topları kullanmak bir külfet. Oysa tek frikikle, tek korner atışıyla ya da çift vuruşla kazanılan dünya kupalarını az izlemedik...

***

Sahadaki ve video başındaki hakem arkadaşlar; size sorarak bitirelim:

Kırmızı kart için adam mı ölmesi lazım? 

Ben ta uzaktan kırmızı kartlık iki hareket gördüm. 

Eve gidince bir daha izleyin. 

Haksızsam gerekçeli mesajınızı bekliyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mustafa Sağlamer Arşivi