Ozan Bingöl: Ek bütçe haziran ayı enflasyonu yüzde 4 gibi varsayımla hazırlanmış

Ozan Bingöl: Ek bütçe haziran ayı enflasyonu yüzde 4 gibi varsayımla hazırlanmış
Memur maaşlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan vergi uzmanı Ozan Bingöl, 'Ek bütçe hazırlanırken haziran ayı enflasyonu %4 gibi varsayımla hazırlanmış sanki' diye belirtti.

Vergi uzmanı Ozan Bingöl, memur maaşlarına ilişkin değerlendirmede bulunarak, AKP hükümetinin ek bütçe hazırlamasındaki enflasyon hesaplamasına dikkat çekti.

Sosyal medya hesabından memur maaşları ve haziran ayı enflasyon hesaplamalarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bingöl, gelir vergisi tarife dilimleri için düzenleme yapılmaması durumunda enflasyondaki artışların bir kısmının vergi olarak geri alınacağını ifade etti

Farklı enflasyon tahminleri ile artış oranlarına dair bir de tablo paylaşan Bingöl, "Ek bütçe hazırlanırken Haziran ayı enflasyonu %4 gibi varsayımla hazırlanmış sanki" diye belirtti.

Bingöl’ün değerlendirmeleri şöyle:

"Memur maaşlarında, Haziran ayı enflasyonu %2 gelirse %38,35, %4 gelirse %41,06 artış yapılması toplu sözleşme gereğidir. Ama bu artış olurken gelir vergisi tarife dilimleri için de bir düzenleme yapılmaz ise bu enflasyon farkı artışlarının bir kısmı vergi olarak geri alınacaktır.

Farklı enflasyon tahminleri ile artış oranları tablodadır, yararlanmak isteyen arkadaşlara.

Ek bütçe hazırlanırken Haziran ayı enflasyonu %4 gibi varsayımla hazırlanmış sanki, bilgilerinize."


HÜKÜMETİN EK BÜTÇE TEKLİFİ MECLİS’TE

AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla getirilen ek bütçe kanun teklifi Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilmiş, ardından Genel Kurul’a getirilmişti.

Muhalefet milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, memur zamlarına dair "2022 Ocak ayında çalışanlarımızın aylıklarına yüzde 30,95 artış yapılmıştı. Temmuz ayında yapılacak artış Haziran enflasyon oranlarının açıklanmasıyla kesinleşecek olup, yaklaşık yüzde 40 oranında artış öngörmekteyiz. Bu kapsamda 2022 yılında memurlarımızın ayılıklarında kümülatif artış yaklaşık yüzde 83'e ulaşacaktır. Temmuz ayında emeklilerimize yapılacak artış yaklaşık yüzde 40 oranında olacağını öngörmekteyiz. 2022 yılı memur emeklilerimizin aylıklarında kümülatif artış yüzde 83'e, SSK ve Bağ-Kur emeklilerimizin kümülatif artışı yüzde 76'ya ulaşacaktır. Emekli aylıklarının artışının etkisi 180 milyar lira civarındadır. Prim gelirlerindeki artış dikkate alınarak SGK'ya yapılacak transferlerin toplamı 154 milyar TL olarak teklif ediyoruz" demişti.

Kanun teklifiyle, genel bütçe kapsamındaki idarelerin bütçe tertiplerine 817 milyar 271 milyon 632 bin lira, özel bütçeli idarelerin bütçe tertiplerine 63 milyar 203 milyon 143 bin lira olmak üzere toplam 880 milyar 474 milyon 775 bin lira ödenek eklenecek.

Merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçelerinde yer alan "personel giderleri" ve "sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi giderleri" ekonomik kodlarını içeren tertiplere, başlangıç ödeneklerinin yüzde 40,5'i oranında, "Cumhurbaşkanı ödeneği" ekonomik kodlu tertibe ise başlangıç ödeneğinin yüzde 20,2'si oranında ödenek eklemesi yapılacak. Bu kapsamda yapılan ödenek eklemeleri karşılığı Hazine yardımı ödenekleri ilgili idare bütçelerine eklemeye Cumhurbaşkanı yetkili olacak. 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu'na bağlı genel bütçe gelir tahmini toplam 1 trilyon 80 milyar 515 milyon 421 bin lira artırılacak.

HDP ŞERH DÜŞTÜ

Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu’nun HDP’li üyeleri Garo Paylan, Necdet İpekyüz ve Erol Katırcıoğlu ise AKP hükümetinin ek bütçe teklifine şerh düşerek, "Yıllık bütçeyi 6 ayda batıran iktidara ek bütçe emanet edilemez" demişti. HDP’nin şerhinde, bir ekonomik planlama yöntemi olan bütçelerin ancak demokratik katılımcı ve kapsayıcı olması halinde eşit dağılım yoluyla toplumdaki eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına katkıda bulunacağı vurgulanmıştı.

"Bütün eşitsizlikler göz önünde bulundurularak yurttaşların ihtiyaçlarının tespit edilmesinde halkın bütçe sürecine ilişkin yaklaşımı ve ortaya koyduğu talepler bütçelerin oluşmasında hayati öneme sahiptir" denilen şerhte, katılım hakkının esas ilke olarak kabul edilmesi gerektiği savunuldu. Türkiye’de derin eşitsizlikleri yok sayan, katılımcılık ve çoğulculuktan uzak bir bütçeleme anlayışı hâkim olduğu ifade edilen şerhte, yıllardır Türkiye’de halkın taleplerinin dinlenmediği gibi muhalefetinde uyarılarının esas alınmadığı vurgulanmıştı.

Öne Çıkanlar