Palavra değilse!..

Palavra değilse onbinlerce insanın, artık sayısını unuttuğum davaları ya düşecek yada beraat edecekler. Palavra değilse, Selahattin Demirtaş hemen yada ilk mahkemede serbest bırakılacak.

Sonuçta nereden bakarsanız bakın, insan egosunu yenmek çok zor bişey. İnsanın kişiliği egolarıyla beraber 4-5 yaşında oluşuyor ve sonuçta ilkokul yaşantımız başlıyor. Ben de bu sabah Recep Tayyip Erdoğan İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıklarken egoma yenik düştüm ve "Acaba Özgür Gündem davam düşecek mi, bana kimlik ve pasaport verecekler mi?" diye düşünmeye başladım.

Kendi egomla başladım ama benim egom esasında tam da bireysel değil, çok fazla kişiyi kapsayan bir ego, benim gibi onbinlerce insan var, o yüzden ilk başta utanmama ve yüzümün kızarmasına karşın utanmaktan caydım.

Erdoğan açıklamasında "Hiç kimse, başkalarının kişilik haklarına saygı göstermek suretiyle yaptığı eleştirisi veya düşünce açıklaması nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılamaz" dedi, palavra değilse (Yine egoist davranacağım) eşim Hilal’in ve onbinlerce insanın, artık sayısını unuttuğum davaları (Türkiye geneli Kasım ayına göre 63 bin) ya düşecek yada beraat edecekler. Bir olasılık bu bölümde Süleyman Soylu ve Doğu Perinçek bana yada Erdoğan’a homurdanmaya başlamıştır.

Palavra değilse, Selahattin Demirtaş hemen yada ilk mahkemede serbest bırakılacak.

Palavra değilse Osman Kavala, Figen Yüksekdağ, Selma Irmak, Abdullah Zeydan, Gülser Yıldırım, Çağlar Demirel, Ferhat Öncü, İdris Baluken ve Burcu Çelik Özkan serbest bırakılacak.

Palavra değilse Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak ve tutuklu bütün belediye başkanlarının davaları düşürülmeli.

Öğlen Habertürk’te uzman hukukçularla ilk kez aynı şeyleri düşünüyordum, "Yarını beklemek lazım" eleştirmek için, evet nasıl konuşacak, yine ağzı köpürerek mi konuşacak, herkese terörist mi diyecek, yoksa 2007’lere dönecek, AB’ye, ABD’ye güzel mesajlar mı verecek, bunları beklemek lazım?

Ama burası Türkiye, hiç de konuşulanlar gibi olmuyor, yarına kadar bile beklememize izin vermediler, Erdoğan’ın İnsan Hakları Eylem Planı’nı açıkladığı gün Yargıtay Başsavcılığı Siyasi Partiler Bürosu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazarak Halkların Demokratik Partisi eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da arasında bulunduğu 108 sanıklı Kobanê iddianamesini ekleriyle birlikte ve fezlekesi olan 9 HDP’li vekilin de dosyalarının kendilerine gönderilmesini istedi.

Bu eylem planı palavra değilse, Yargıtay Başsavcılığı bu dosyaların kapatılmaya neden olduğunu hemen açıklar ve Türkiye bu saçma tartışmadan kurtulur.

Tabi bunun tersi de var, bu eylem planı palavra değilse, son yılların saçma sapan yargılamalarından dolayı biçok savcı ve hâkim, sorgulanır, yargılanır ve ceza alır.

Ve yine söylüyorum, bu plan palavra değilse, 17-25 Aralık dosyası yeniden açılır ve üstüne bir de Reza Zarrab dosyası eklenir.

Ve tekrar ediyorum, böyle bir adalet isteniyorsa eğer, Erdoğan-Bilal Erdoğan telefon konuşması ciddiye alınır ve birileri yargılanır.

Ve bütün bu söylenenler, kitapçık hazırlanan konular palavra değilse, son zamanlarda gazeteci ve milletvekili dövdüren MHP hakkında soruşturma açılır.

Daha çok ama son olarak şunu söyleyeyim, Recep Tayyip Erdoğan ve Binali Yıldırım’ın nasıl bu kadar zenginleştikleri en azından soruşturulur ama kuruşuna kadar.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi