Celal Başlangıç

Celal Başlangıç

Saray’ın kimyasını bozan soru: 128 milyar dolar nerede!

Bir sorunun bile Saray’ı ne hale getirdiği ortada. Bu kampanya da gösteriyor ki muhalefet partileri güçlerinin ne kadarını kullandıklarının ciddi bir muhasebesini yapmak zorundalar.

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan çok kızıyordu "damat nerede" diye soranlara.

Çünkü, "damat" denilince Hazine ve Maliye Bakanlığı yaptığı dönemde Merkez Bankası’ndaki 128 milyar dolarlık döviz rezervinin buharlaştığı da akla geliyordu hemen.

Bu yüzden "Damat nerede"nin bir adım sonrasında kaçınılmaz olarak "128 milyar dolar nerede" sorusu geliyordu.

Partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmalarında bu sorulara sert yanıtlar vermeye çalışıyordu Erdoğan.

"Yatıyorlar, kalkıyorlar ‘damat da damat’. Damat kadar taş düşsün başınıza."

Ancak damat Albayrak’ın taş olup soranların başına düşmesiyle çözülmüyordu mesele. Devir teslim töreni bile yapmadan bakanlıktan istifa edip giden damat-bakan tam beş aydır sırra kadem basmıştı.

Muhalefetin sorduğu bir soru daha vardı; "128 milyar dolar nerede?"

Erdoğan bu soruya ne cevap vereceğini bir türlü kestiremiyordu. Daha doğrusu bir dediği diğer dediğini tutmuyordu.

24 Şubat 2021 tarihli AKP grup toplantısında şöyle açıklamıştı 128 milyar doların akıbetini:

"Salgın bahanesiyle yeni bir finansal dalgalanma oluşturmak isteyenlere, elimizdeki tüm araçları kullanarak fırsat vermedik. Kılıçdaroğlu’nun sürekli sorduğu dövizlerin önemli bir bölümü işte bu mücadelede kullanılmıştır."

Ancak 10 Mart’taki grup konuşmasında belli ki fikrini değiştirmişti:

"Tutturmuşlar şu kadar para nerede? Bu para Merkez Bankası’nda. Kaybolan bir şey yok."

Ancak başta CHP olmak üzere Erdoğan’ın verdiği bu yanıtlar 128 milyar doların akıbetini hiçbir biçimde açıklamıyor ve muhalefeti de tatmin etmiyordu.

CHP Genel Merkezi örgütlerine bir yazı gönderip 128 milyar doların nerede olduğunu soran afişlerin bulundukları il ve ilçelerdeki reklam panolarına asılmasını istemişti.

Sadece konuyla yakından ilgilenenlerin ısrarla sorduğu bu soru bir türlü muhalefetin arzu ettiği popülerliği kazanamamıştı toplumda; halkı cebinden alınan 128 milyar doların peşine düşmesi konusunda pek de teşvik etmemişti.

Ancak Bursa’nın Mudanya ilçesindeki CHP örgütü Beştepe Sarayı’nın siluetinin bulunduğu zeminin üzerinde "128 milyar dolar nerede" yazılı afişi kentin reklam panolarına asınca işin rengi değişti.

Çünkü Mudanya Savcılığı bu afişleri toplatırken "cumhurbaşkanına hakaret" soruşturması açtı.

"128 milyar dolar nerede?" afişleri başka il ve ilçelerde de aynı gerekçelerle toplatılınca iş patladı.

CHP’nin il ve ilçeler düzeyinde muhtemelen biraz da sönük geçecek kampanyası sadece ulusal değil, uluslararası platformlarda da zirve yaptı.

Kılıçdaroğlu’nun afişlerin toplatılması üzerine sosyal medya hesabından yeniden paylaştığı "#128MilyarDolarNerede" etiketi TT oldu.

Aynı zamanda bu soru bazı sosyal medya kullanıcılarına geçmişte toplanan ve akıbeti meçhul olan paraları da hatırlattı; Twitter’da "150 milyar TL deprem vergisi nerede", "Şehit aileleri için toplanan 500 milyon TL nerede", "IBAN’a yatırılan 2,2 milyar lira nerede" diye sorulmaya başlandı.

CHP’nin bazı yerel örgütleri "cumhurbaşkanına hakaret"ten toplatılmasın diye afişlerin zeminindeki Saray siluetini çıkartarak astı ama yine de afişlerin toplatılmasından kurtulamadı.

Konuyla ilgili insanı gülümseten tespiti CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel yaptı:

"Biz isim de vermemiştik ama savcı 128 milyar doları kimin iç ettiğini anlamış olacak ki Erdoğan’a hakaret olarak değerlendirmiş."

CHP Genel Merkezi, biraz da Saray’a yaranmak isteyen savcıların yardımıyla çok sıkı bir muhalefet damarı yakaladı.

Soru çok doğruydu ama yurttaşlık bilinci yeteri kadar gelişmediği için insanlar devlete ödedikleri vergilerin peşine düşme alışkanlığını pek edinmemişlerdi.

Aslında bunun temel nedeni yaklaşık 100 yıldır tebaa aşamasından yurttaşlık aşamasına geçiş sürecini tamamlayamamış bir toplum yapısından kaynaklanıyordu.

Bir de çalışanların neredeyse yarısının üç bin liranın bir tık altındaki asgari ücrete talim ettiği bir ülkede insanların 128 milyar doların ne kadar büyük olduğunu tahayyül etmelerindeki zorluk var.

Muhalefet yakaladığı bu etkin damardan yurttaşların tahayyül etme kriterlerini daha da somutlaştıracak yöntemler geliştirmeye başladı.

Örneğin geçen gün Deva Partisi Genel Başkan Yardımcısı Burak Dalgın sosyal medya hesabından "Rakamın büyüklüğü için bir fikir versin" diye bir paylaşım yaptı:

"1683’de Viyana’yı kuşattığımız günden beri HER GÜN 1 milyon dolar biriktirsek gene de 128 milyar dolar toparlayamazdık."

CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel de tek tek anlatıyordu 128 milyar dolarla nelerin yapılabileceğini.

13 milyon kişiye 25 yıl süreyle asgari ücret verilebilir… Dört milyon işsize asgari ücretten 85 yıl maaş ödenebilir… Türkiye’de 24 milyon hane var. Her hane başına kapı kapı dolaşıp 40 bin TL dağıtılabilir… Ülke genelindeki toplam iki milyon esnafın her birine 477 bin lira ödeme yapılabilir…

CHP belli ki yakaladığı bu muhalefet damarı üzerinden yürümeye devam edecek.

Parti Grup Yönetimi, Merkez Bankası’ndaki 128 milyar doların hangi yöntemlerle kime satıldığı, döviz rezervlerinin tüketilmesinin yol açtığı sorunlar ve sorumluların belirlenmesi ve "128 milyar dolar nerede" afişlerinin yasaklanmasına ilişkin konuların görüşülmesi için TBMM Başkanlığı’na dün genel görüşme önergesini verdi.

Önergede, "damat-bakan"ın istifasından bu yana gündeme getirilmesine karşın bir türlü yanıt alınamayan sorunun muhatabını da açıkça yazmışlar:

"Bir siyasi partinin ülkesinin kaynaklarının nerelere harcandığını sorması Anayasal hakkı olduğu gibi, bu sorulara da bugünkü sistemde ‘yürütmenin başı’ olması nedeniyle Cumhurbaşkanının cevap vermesi gerekir."

Ama iki soruya da aylardır cevap veremiyor Erdoğan; birincisi "damat nerede", ikincisi de "128 milyar dolar nerede".

Başta CHP olmak üzere muhalefete de AKP-MHP iktidarına karşı nasıl bir muhalefet yürütmeleri gerektiğinin başarılı bir örneği olmaya aday "128 milyar dolar nerede" kampanyası.

Bugüne kadar ülkenin kaynaklarının, ödediği verginin nereye gittiğini pek merak etmezdi bu ülkenin insanları.

Ancak her geçen gün daha da büyüyen, yoklukla, işsizlikle bir de pandemi belasıyla boğuşan insanlar daha da yoksullaştıkça artık Saray’ın çantacılarının lüks hayatlarına, arabalarının bagajlarındaki, koltuklarındaki balya balya dolarlara, eurolara daha çok tepki gösteriyor.

CHP ve diğer muhalefet partileri "128 milyar dolar nerede" diye sordukça Erdoğan’ın kimyasını belirgin biçimde bozuyorlar.

Bir sorunun bile Saray’ı ne hale getirdiği ortada.

Bu kampanya da gösteriyor ki başta CHP olmak üzere bütün muhalefet partileri güçlerinin ne kadarını kullandıklarının ciddi bir muhasebesini yapmak zorundalar.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Celal Başlangıç Arşivi