'Türkiye'nin yeni bir Erdoğan ve AKP'ye ihtiyacı yok'

'Türkiye'nin yeni bir Erdoğan ve AKP'ye ihtiyacı yok'
Bekir Ağırdır: Muhalefet AKP’ye benzeyerek kazanabileceğini düşünüyor. Halbuki ülkenin bugünkü meselesi yeniden, yeni bir AK Parti ve Erdoğan bulmak değil.

Bekir Ağırdır, Gazete Oksijen’deki yazısında muhalefetin AKP’ye benzeyerek seçimi kazanabileceğini düşünmesinin büyük yanılgı olduğunu ileri sürdü. Tezkere oylamasını ele alan Ağırdır, "Demek ki muhalefet ülkenin karşı karşıya olduğu gerçek beka meselesinin, toplumun bugünkü ihtiyaç ve taleplerinin farkında değil. Sanıyor ki AK Parti’den daha milliyetçi olarak, AK Parti’den daha popülist söylemlere yaslanarak AK Parti’den çözülen seçmenin desteğini alabilir. Hatta AK Parti’den daha fazla İslami ahlak ve adalet anlayışıyla AK Parti’den çözülen seçmeni kendisine çekebilir."

"Yanılgı burada" diyen Ağırdır, "Halbuki ülkenin bugünkü meselesi yeniden, yeni bir AK Parti ve Erdoğan bulmak değil. Herkesin peşinde olduğu genç seçmenin meselesi hiç bu değil. Mesele samimiyetle bu ülkenin her bir yurttaşının, gencinin, kadınının derdini dinlemek, anlamak. Ortak yaşama iradesine, hukukun üstünlüğüne olan inancı yükseltmek" diyor.

Ağırdır’ın yazısının bazı bölümleri şöyle:

"Geçen hafta sonu on büyükelçinin Osman Kavala hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına uyulmasını hatırlatmalarıyla başlayan gerilim şimdilik bir biçimde donduruldu."

"…İki gün sonra da Irak ve Suriye’ye asker gönderme iznini veren ve bu kez izin süresinin gelecek seçim sürecini de içine alacak biçimde iki yıla uzatan tezkere TBMM’de iktidar bloku oylarının yanı sıra İyi Parti desteğini de alarak kabul edildi. Kurtuluş Savaşı’nı yönetmiş, 15 Temmuz’da FETÖ darbe kalkışmasında bombalanırken bile açık kalmış Meclis, savaş kararına dair gücünü ve yetkisini iki yıllığına partili Cumhurbaşkanı’na devretti.

Bir hafta içindeki bu iki olay muhalefet blokunun pozisyonu hakkında tartışmaları körükledi. Tezkereye CHP’nin de öncekiler gibi yine onay vereceği havası, sonradan pozisyon ‘hayır’ oyu vermeye dönse de CHP’yi tartışmalara konu olmaktan kurtaramadı. Çünkü uzun süredir CHP yurt dışı askeri operasyon tezkerelerini onaylamıştı."

"Yalnızca askeri güvenlik gerekçesiyle yapılan bazı tercihler iç gerilimlerimizi artırıyor, ortak yaşam ve toplumsal beka üzerinde yeni riskler üretiyor. Suriye ve Irak’a yapılan ve yapılacak olan askeri operasyonlar kendi Kürt meselemizi daha da ağırlaştıracak sonuçları besliyor. Aynı zamanda askeri güvenlik anlayışından beslenen ve terör tanımını neredeyse her türlü muhalif söylemi kapsar hale getiren iktidarın bakışı, toplumsal muhalefet üzerinde somut bir baskıya gerekçe üretiyor.

Muhalefet ise yeni tartışmalardan, yeni bilgilerden beslenmediği, güvenlik anlayışında da iktidara alternatif geniş bir bakış açısı geliştiremediği gibi aksine aynı anlayışı içselleştirmiş görünüyor.

Demek ki muhalefet ülkenin karşı karşıya olduğu gerçek beka meselesinin, toplumun bugünkü ihtiyaç ve taleplerinin farkında değil. Sanıyor ki AK Parti’den daha milliyetçi olarak, AK Parti’den daha popülist söylemlere yaslanarak Ak Parti’den çözülen seçmenin desteğini alabilir. Hatta Ak Parti’den daha fazla İslami ahlak ve adalet anlayışıyla Ak Parti’den çözülen seçmeni kendisine çekebilir.

Yanılgı burada."

"…Halbuki ülkenin bugünkü meselesi yeniden, yeni bir AK Parti ve Erdoğan bulmak değil. Herkesin peşinde olduğu genç seçmenin meselesi hiç bu değil. Mesele samimiyetle bu ülkenin her bir yurttaşının, gencinin, kadınının derdini dinlemek, anlamak. Ortak yaşama iradesine, hukukun üstünlüğüne olan inancı yükseltmek.

Bugün Türkiye için asıl toplumsal beka sorunu, ortak yaşam iradesinin eksiliyor, zaten oldukça düşük olan hukukun üstünlüğüne inancın gitgide azalıyor olması.

Bunu aşmanın yolu herhangi bir ekonomik ya da kültürel kümenin kendini dışarıda hissetmeyeceği yeni bir ortak gelecek ve demokrasi projesinin, her bir kümenin onurlu yaşam hakkını hedefleyen yeni bir siyasi uzlaşmanın inşa edilmesidir. Belki muhalefet partileri biraz da buradan bakmayı deneyebilir."

Öne Çıkanlar