2021’in kritik tablosu
2021’in kritik tablosuna yeni bir risk alanı daha eklendi. 360 milyarlık kredi yakın izlemede, 150 milyar kredi takipte. Ayrıca yeniden yapılandırılan 193.5 milyar liralık kredi var.
2021’in kritik tablosuna yeni bir risk alanı daha eklendi. 360 milyarlık kredi yakın izlemede, 150 milyar kredi takipte. Ayrıca yeniden yapılandırılan 193.5 milyar liralık kredi var.
2020’de işçi, emekçi haklarına birçok saldırı girişimi oldu. Kayıplar derinleşti. Birçok yerde direniş vardı. Yeni sendikalar, yapılar ortaya çıktı. Emek hareketinin çoban ateşleri çoğaldı
10 milyon işsiz varken doğru ekonomi politikası nedir? 'Piyasaları memnun etmek' mi? Faiz artışı sıcak paracılara bayram ettirdi. Sorunlar yerli yerinde. Vatandaş dolara sığınıyor.
Merkez Bankası’nın eski Başkanı Durmuş Yılmaz, döviz rezervlerinin eritilmesi konusunda açık, dürüst bir soruşturma açılması gerektiğini söyledi. Yılmaz, 'Bu skandaldır' dedi.
Banka rezervlerini sıfırlayan eski yönetimle basın toplantısına çıkıp güven talep etmek… Kanun maddesi okuyarak bağımsızlık güvencesi vermek. O kanun yeni mi çıktı?
AKP’nin her ne pahasına olursa olsun “iktidarda tutunma” ihtiyacı ile bağdaşmadan her hangi bir reformun, değişimin olabileceğini düşünmek mümkün müdür? Gelin tartışalım.
Krediyle ekonomiyi büyüten ve havasını atan ekonomi yönetimi, 4. Çeyrekte kendisini bu zevkten neden mahrum bırakıyor? Çünkü, hem kredi takati kalmadı hem de dengesizlikler iyice derinleşti.
AKP modeli ekonomi (borç ve inşaatla büyüme) iflas etti, krizin içine çekti. AKP’nin yöneldiği çözüm yine borçlanma… İşte bu yüzden birden bire 'geleceğini AB’de tasavvur eder' oldu.
AKP, Türkiye’yi 15–16 bin dolar kişi başı gelire taşıyabilecek bir kaynağı kullanıp… Getirip Türkiye’yi borç batağına, krizin kucağına bıraktı. Salgında 150 – 200 milyar harcama gücü yok.
Hani, “Dış güçler, ekonomiye, milli paramıza saldırıyor”du? Şimdi sefere çıkılıyor. Yabancılara, “Türkiye’nin kazancı tatminkâr bir cazibe merkezi” olduğu anlatılacak.