Murad Mıhçı

Yazıma Zeki Alasya ve Metin Akpınar’ın 'Yasaklar' kabaresinden bir replikle başladım.

İmamoğlu 15 gün içinde büyük bir güç kaybetti. Bana göre bundan sonra bırakın Cumhurbaşkanı adaylığını, yapılacak İstanbul belediye seçimlerinde aday gösterilmesi partisinde bile tartışılır.

Göçmenleri memleketlerinden buralara gelmek zorunda bırakan emperyalist dış siyasetin bir ayağı da bilelim ki bugünkü iktidar yapısıdır.

Acı haberi aldıktan sonra İnsan Hakları Derneği’ne geldiğimde kapıda çevik kuvvetlerin dizildiğini gördüm.

Takip edenler bilecektir, bu sene Ermeni Soykırımı’nın 107. Yılı. Tabii bir de yakınım olan Sevag Balıkçı’nın da katledilişinin 11. yıl dönümü.

Adalet, demokrasi, kadın hakları, azınlık hakları ve inançlar, ekonomi ve dış politikadaki başarısızlığa rağmen AKP ve küçük ortağı MHP’nin aldığı oy oranı düşüş eğilimine girmiş değil.

İnançların etkisi, İstanbul’un Kadıköy ilçesinde oruç zamanlarında çok görünür veya baskın değildir.

Kılıçdaroğlu 'Helalleşmeye başladım. Bölgeye gidip olumlu karşılandım', bir de bunun üstüne 'HDP kapanacak, oradan da bize seçmen kayacak' beklentisi içindeyse hüsrana uğrar..

Coğrafyamızda yüz yıllardır değişmeyen tarihi bir gerçek olarak kabul edilmelidir ki ülkenin doğusu her daim coğrafyanın kadersel değişim ve dönüşümlerine öncülük etmiştir.

Meselenin özünde, Diyanet veya devletin tüm inançlara veya inancı olmayanlara nasıl bir gözle baktığı var.