Son seçimi kazanmanın hesabı

Dolar, Euro, İsviçre Frankı yükseldikçe, bizde tüm değerler gibi, futbol da dibin dibini görüyor. Seçim kapıda olduğuna göre, malum kişinin tek çaresi var.

-Nerde ulan bu uçağa binen şerefsiz gazeteci?.. Ben senin... 

"Ulan ben seni evinden aldırıp, karakolda copu..." 

-Kampa da tabancayı sokarım, bacağına da böğrüne de sıkarım... 

***

Bu ifadeler, bildiğiniz gibi, Messi ya da Ronaldo'ya ait değil.

Seviyesi günden güne düşen bu toprakların futbolcularının ifadeleri. 

"İyi de, bunlar geçmişte kalmadı mı" diyenler olabilir. 

Evet ama bakın bu adamlara muhtaç kaldık. 

Oysa hepsinin tarihe gömülmesi gerekirdi... 

***

Galatasaray ilkyarıyı neden üç farkla önde bitirdi? 

Mali sıkıntıdan kurtulmak istediği halde, başından atmaya çalıştığı fakat alıcı bulamadığı futbolcular sayesinde. Öyle değil mi? 

Peki bu adamları neden kimse almıyor? 

Almıyor çünkü değerlerinin çok üstünde ücretle transfer edildiklerinden zararına satılmak istenmediği için. 

O halde satmasınlar. 

İyi de, aldığında 3,5 lira olan adam şimdi 8,5 lira. Maaşını dövizle ödeyeceksin. Üstelik beş yıl daha yaşlandı. 

Yaaa, işte böyle... 

***

Galatasaray, rakibi karşısında, kendi B takımından daha rahattı. Bu maç, "sözde" Süper Lig geneli için 

tabii ki ölçü değil. Bunun Alanyası vaaar, Sivası vaaar, Antalyası var. 

Onların arasından sıyrılmak kolay mı? 

Aynı durum, elbette Fenerbahçe ve Beşiktaş için de geçerli. 

***

Ama... 

Malum kişi her kuruma hakim olduğuna ve iktidarı kaybetmemek için kuraldışı ne varsa göze aldığına göre, üç büyüklerin önüne çıkacak her engeli alaşağı edecektir. 

Bu böyle biline... 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi