Patiswiss işçileri anlattı: Elif Tunaoğlu'nun baskısı, hijyen ihlalleri, İŞKUR üzerinden sirkülasyon...

Patiswiss işçileri anlattı: Elif Tunaoğlu'nun baskısı, hijyen ihlalleri, İŞKUR üzerinden sirkülasyon...
Patiswiss çikolatalarının kurucusu Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu'nun bir tüketiciyi azarlaması sonrasında şirketteki işçi hakları ihlalleri yeniden gündeme geldi. İşçiler, sendikasızlaştırma baskısından hijyen ihlallerine kadar çok sayıda sorunu anlattı...

Artı Gerçek - Küflü çikolatadan şikâyet eden bir tüketiciyi bizzat azarlayıp "avukat göndermekle" tehdit etmesi sonrasında büyük tepki çeken Patiswiss marka çikolataların kurucusu Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu, şirketindeki işçi hakları ihlalleriyle de gündemde. Patiswiss'in geçen şubatta sendikaya üye olan işçileri işten çıkarmasının ardından gündeme gelen baskı, ihlal ve taciz iddiaları sürüyor.

Şirkette sürekli bir "işçi sirkülasyonu" olduğu, fabrikada hijyen kurallarına dikkat edilmediği, bazı ürünlerin son kullanma tarihlerinin değiştirildiği, maaşların sürekli geciktiği gibi iddialar var. Tunaoğlu'nun, kadın çalışanları istihdam ederek devletten destek alıp bunun üzerinden reklam yapmasına rağmen, bazı işçileri bizzat taciz ettiği de iddialar arasında.

İşte Patiswiss işçilerinin anlatımları:

Şirkette örgütlenmesi engellenen Öz Gıda İş'in Ankara Şube Başkanı Duran Çiçek, "İşçiler tehdit ediliyor, işçilere şantaj yapılıyor" dedi. T24'ten Özlem Ateş Aksoy'a konuşan Çiçek, şunları söyledi:

'CANINI KURTARAN ŞÜKREDİP KAÇIYOR'

"Patiswiss'in 1000'in üzerinde çalışanı var. Elif Hanım şımarık bir burjuva. En ufak meselede işçileri hemen muhasebeye gönderip çıkışını verdiriyor. Elif Hanım'ın birçok işçi davası var. Kardeşinin de avukat olması sebebiyle kimse uğraşmak istemiyor. canını kurtaran şükredip kaçıyor. Yönetim kurulu başkanlığından istifa etmesi bir şeyi değiştirmiyor. Sonuçta hala işin başında o var. Maddi anlamda şirketi eşi destekliyor.

patiswiss2.jpg

'İŞ DIŞINDA SENDİKALI İŞÇİ İLE KONUŞAN KADIN ÇALIŞAN KOVULDU'

Depremzede bir kadın işçi beni aradı, yaşadığı mobing ve üretimdeki kalitesizlik nedeniyle. İşçiler aslında anlatmak istiyor ama hepsi iş korkusuyla susuyor. Bir kadın çalışan iş dışında sendikalı Ferdi B. ile konuştuğu için işten çıkarıldı. İşçiler tehdit ediliyor, işçilere şantaj yapılıyor. İşçilerin maaşları da asla gününde ödenmiyor.

'200 KİŞİ SENDİKAYA ÜYE OLUNCA İŞTEN ÇIKARMA YAPILDI'

Elif Hanım 2 yıl önce işçilerin sendikalaşma sürecinde beni aradı. Yetki sayımıza çok yaklaşmıştık, o zaman sadece bir fabrika vardı, Ostim'deki. 200 civarında arkadaşımız sendikaya üye olmuştu. Bunu duyunca 14 arkadaşımızı işten attı. Patiswiss işçilerinin ilk eylemini o zaman yaptık. O zaman bize ekonomik durumunun iyi olmadığını, sendikalaşmanın anayasal bir hak olduğunu ve buna engel olmayacağını söyledi. O dönem çıkarılan arkadaşlar tazminatını fazlasıyla aldı. Elif Hanım 1 yıl sonra ekonomik durumunun düzeleceğini söylemiş, o zaman işçiler sendika dileğinde olursa buyurun gelin demişti."

'TUVALETE SABUN VE ÇAY İÇECEK BARDAK YOKTU'

Sendikalı olduğu için işten çıkarılan Ferdi B., hijyen koşulları hakkında şunları söyledi: "İade ürünler tarihi değiştirilip müşteriye geri gönderiliyordu. Yere düşen ürünler üretim hattında yeniden kullanılıyordu. Tuvaletlerde sabun bulamıyorduk. Peçete, çay içmek için bardak bulamıyorduk."

'İADE EDİLEN ÜRÜNLERİN BAZILARI AYIKLANIP KULLANILIYORDU'

Gani Ö. isimli işçi de fabrikada hijyen koşullarının yerine getirilmediğini belirterek, "Yere düşen çikolatanın üstündeki kısım kesip alınıyordu. Mühendisler öyle diyordu. Raflarda çikolatalar uzun süre bekliyordu. Ürünler tahta paletlerin üzerine diziliyordu. İade edilen ürünlerin bir kısmı imha ediliyor bir kısmı da ayıklanıp kullanılıyordu" dedi ve ekledi:

'SİNEKLER OLURDU, DENETİİM ÖNCESİ GECE-GÜNDÜZ TEMİZLİK YAPILIRDI'

"Temelli fabrikasından paletlerle malzeme geliyordu. Streçlenmiş ama üst tarafı açık malzemelerin üzerinde kuş pislikleri olurdu. Paletlerin içinden böcekler, örümcekler çıkıyordu. Üretim alanında sinekler olurdu. Sadece denetime gelineceği zaman koca fabrikada üretim durur, geceli gündüzlü temizlik yapılırdı. İşi gücü bırakıp temizlik yapardık. Normalde vardiya sonralarında göz önündeki yerler temizlenirdi, detaylı temizlik yapılmazdı.

Çalışırken temiz olduğunu düşündüğüm ürünlerden yerdim. İnsanın canı çekiyor. Şu anda asla para verip almam, oraya para kazandırmak istemem."

'TUNAOĞLU BANA ÜRETİM ALANINDA BAĞIRDI'

Ostim'deki fabrikada çalışırken sendikalı olduğu için işten çıkarılan ve şubat ayında fabrika önünde yapılan sendika eylemine katılan tek Patiswiss işçisi olan Ferdi B., yaşadığı süreci de şöyle anlattı:

"Yakın zamanda işe giriş davası ve tazminat davası açtık. Diğer tüm işten çıkarılanlar ara bulucuyla anlaştı. Kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve kullanmadıkları yıllık izinlerinin parasını aldılar. Ben haksızlığı duyurmak istedim.

'EN ÇOK DA BEYAZ YAKALILARA YAPIYORDU'

Özellikle çalıştığım 2023-2024 döneminde epey psikolojim bozuldu. İşten çıkarıldığımda psikolojim düzeldi, üzerimden büyük bir yük kalktı. Elif Tunaoğlu bana, mühendislere üretim alanına gelip kaç kez bağırdı. Hiçbir şey diyemiyorsunuz. Egosunu tatmin etmek için yapıyor. Bunu da en çok beyaz yakalılara yapıyordu. Çalışmadığımızı söylüyordu.

'9 SAATTE SADECE 40 DAKİKA MOLA'

Çıkarıldığım gün abisi Yıldız [şirketin genel müdürü] beni odasına çağırdı, e-devlet kaydıma baktı. Bana, 'Ne istedin de yapmadık? Senin maaşın yüksek, sen ne konuşuyorsun? Senin bize yardımcı olman lazım' dedi. 9 saat vardiyada 30 dakika yemek molası, 10 dakika çay molası alıyorduk sadece."

'ELİF HANIM HEPİMİZE SALAK, MAL DERDİ'

Yine şubatta işten çıkarılan Gani Ö. ise "Hakkımızı aramaktan gına gelmişti" dedi. Maaşların hep geç yatırıldığını söyleyen Gani Ö. şunları söyledi:

"Bir hata olduğunda kalite mühendisleri yanımıza inerdi. Elif Hanım da gelirdi. Hepimize, "salak, mal" derdi. Elif Hanım yönetim kurulu başkanlığından istifa etmiş ama hiçbir şey ifade etmiyor.

'TELEFONUMUZDAN SENDİKA KONTROLÜ YAPTILAR'

2 yıl önce Elif Hanım'ın kardeşi şirket Genel Müdürü Yıldız telefonlarımıza bakmıştı sendikaya üye miyiz, değil miyiz diye. Telefonumdan bakıp sendikaya üye olduğumu görünce üyelikten çekilmemi istedi. Ben üyelikten çekildim, işime devam ettim. O zaman da işten çıkarmalar oldu.

'PAZAR GÜNLERİ GELMEZSENİZ KOVULURSUNUZ' TEHDİDİ

İstisnasız her pazar izin günümüz olduğu halde çalışıyorduk. Gelmezseniz işten çıkarırız diye tehdit ediyorlardı.

'İŞKUR'LA İŞÇİ ALIP 6 AY SONRA ÇIKARIYORLARDI'

Beni bu yıl 10 Şubat'ta aradılar. Gece vardiyasından çıkmıştım. 'Performans düşüklüğü nedeniyle yönetim kurulundan Mustafa Nazif Yıldız çıkışınızı verdi' dediler. İŞKUR'la işçi alıp 6 ay sonra çıkarıyorlardı. Sabit elemanları yok. Ben işten çıktığımda benim gibi birkaç yıl çalışmış 15-20 kişi vardı eski eleman olarak 300 kişilik fabrikada. Beyaz yakalar da sürekli işten çıkıyordu şartları beğenmeyip. İşe yeni girenlere de işten çıkanların kıyafet ve ayakkabıları veriliyordu. Kaç kez depo sorumlusundan yeni ayakkabı istedim, 'Kullanılmış ayakkabıda mantar olabilir, giymem' dedim, vermediler.

'İBB'NİN GERİ GÖNDERDİĞİ ÇİKOLATALARI İŞÇİLERE DAĞITTILAR'

Çikolata fabrikasında bize bir kez bile bayram çikolatası vermediler. Bir dönem İstanbul Büyükşehir Belediyesi için yapılan madlen çikolatalar geri gönderildi. Küflü değillerdi ama iyi görünmüyorlardı, biçimleri bozulmuş, yağları dışına çıkmıştı. Hepimize o çikolataları dağıttılar."

'ELİF HANIM ÜRETİM ALANINA GELİP İŞÇİLERE BAĞIRIP ÇAĞIRIRDI'

Ocak ayı sonunda TELE1’e konuşan iki kadın işçinin şikayetlerinin en başında da, bağırıp çağırma ve azarlamalar yer alıyordu. Sürekli baskı, çok düşük ücretler ve sürekli daha fazla çalışmaya zorlanmaktan şikayet eden işçilerden biri, “Amirlerimiz sürekli ensemizde. Patronumuz Elif Hanım egosu çok yüksek bir insan. Bunu anlamak için fabrikada çalışmaya gerek yok. İnternete biraz bakan biri bile anlar. Zamanında üretim alanına gelip işçilere bağırıp çağırdığına, azarladığına bizzat şahit oldum” demişti.

İşçiler “Elif Hanım eşitlikten bahsetmeyi çok seviyor ama böyle bir eşitlik olmaz. O lüks bir hayat yaşıyor ve bunu paylaşmaktan çekinmiyor. Bizim böyle bir isteğimiz yok ancak emeğimizin karşılığını almak istiyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

'DENEME SÜRSİ BİTİNCE ÇIKARMA YAPILIYORDU'

Patiswiss’te çok sayıda depremzede işçinin işe alınmasının Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu tarafından sosyal medyada bir reklam malzemesi olarak kullanıldığını anlatan işçiler “Bu arkadaşlara sanki lütuf yapılıyormuş gibi davranılıyor. En ufak hareketinde bu hatırlatılıyor. İŞKUR aracılığıyla da sürekli insanlar işe alınıp deneme süresi bitince çıkartılıyor. Bu yüzden giriş çıkış da çok fazla oluyor. Bu da sorunlara neden oluyor. Tecrübesiz işçi olması işi yavaşlatıyor, iş yükünü arttırıyor, işin yanlış olmasına neden oluyor. Bu bir döngü” demişti.

'İNSAN HAKLARI VARDIR AMA BU FABRİKA DUVARININ ARKASINDA'

Şirketin "kadın", "eşitlik" sözlerini düzenli olarak reklam malzemesi olarak kullandığını da anlatan işçiler “Bırakın kadın haklarını, insan haklarını tanımıyor” diyordu ve patron Tunaoğlu’nun "İnsan hakları vardır ama bu fabrika duvarının arkasında” dediğini söylemişti.

Öz Gıda-İş Sendikası, şubat ayında Patiswiss'in Ankara OSTİM'de bulunan fabrikasında sendikalı olduğu gerekçesiyle bir işçinin işten çıkartılmasının, işçilerin gün boyu patron Elif Aslı Yıldız'ın kardeşi ve şirketin Genel Müdürü Avukat Mustafa Nazif Yıldız, Baş Gıda Mühendisi Beran Ecem Akça ve İnsan Kaynakları Müdürü Eşref Şişkin tarafından odaya alınarak tehdit edildiğinin belirtilmesi sonrasında "İşçilere sendikaya üye olmamaları söylenerek istifa ettirildi" açıklamasını yapmıştı. Mustafa Nazif Yıldız’ın aynı gün akşam saatlerinde de işten çıkarılan işçiyi telefonla arayarak tehditlerine devam ettiği belirtilmişti.

'İNSANLARI KÖLE GİBİ SÖMÜRÜYORLAR'

Sendikalı olduğu gerekçesiyle işten çıkarılan bir işçi de, soL'dan İrem Yıldırım'la söyleşisinde "sendikalı işçilerle birlikte örgütlenmede öncülük etme ihtimali olabilecek kıdemli işçilerin de performans gerekçesiyle işten çıkarıldığını" anlatmıştı. İşçi, işe başladığı dönem “küçük bir işletme” olan Patiswiss’i şöyle tarif etmişti: “İnsanları köle gibi çalıştırırken bir yandan da ‘biz yanınızdayız, biz bir aileyiz’ diyerek sömüren, insanların zor anlarını kullanan, zor durumdaki insanları seçerek, ’Zaten bunlar bir şey yapamaz, bize muhtaç’ diyerek çalıştıran bir yer.”

'SADECE DENETİM ÖNCESİ DÖRT DÖRTLÜK TEMİZLİK YAPILIR'

Üretimi yapan personele temizlik de yaptırıldığını öne süren işçi, “Kıyafet, ayakkabı bile vermeyen bir işletme. Gıda üretim alanında hijyen en önemli şey. İş kıyafeti belli aralıklarla yenilenmesi gerekirken 2 yılda verildiği, bazen onun bile verilmediği oluyordu. Sadece denetim ve ziyaret olduğu zaman dört dörtlük temizlik yapılır. Onlar gidince eski usul çalışma devam eder” demişti.

'ÇÖPLERİN ARASINDA MOLA YAPTIRILIYOR'

"En ufak hatalarda işçilerin kapının önüne konulduğunu" söyleyen işçi, bayramlarda çikolata üreten işçilere ürettikleri çikolatanın verilmesinin çok görüldüğünü ifade etmiş, molalarda oturulacak bir yer olmadığını “Çöplerin arkasında uyduruk bir bankta insanlara mola yaptırılıyor" diye anlatmıştı. (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar